YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4875
KARAR NO : 2022/11390
KARAR TARİHİ : 27.04.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, cinsel taciz
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın tekerrüre esas alınan ilamı yönünden UYAP üzerinden yapılan kontrolde uzlaşmanın gerçekleşmediği, hükmün aynen infazına karar verildiğinden ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinin 3. fıkrasındaki “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlünün koşullu salıverilmeyeceğine” ilişkin hükmün uygulanabilmesi için; TCK.nın 58. maddesi gereği kişi mükerrrirlere özgü infaz rejimine mahkum olduktan sonra, 5275 sayılı Kanunun 108/1. maddesi uyarınca tekrar suç işleyerek ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasının yeterli olması karşısında tebliğnamedeki (2), (3) ve (4) nolu görüşlere iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen katılan … ‘a yönelik hakaret ve cinsel taciz eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanık hakkında katılan …’a karşı cinsel taciz suçuna ilişkin kurulan hükümde, sanığın mükerrir olması nedeniyle, seçenek yaptırımlardan hapis cezası tercih edilmiş olmasına rağmen TCK’nın 58/3. maddesi hüküm fıkrasında gösterilmemiş ise de, bu hususun mahallinde düzeltilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi, hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır,
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nın temyiz nedenleri bu yönden yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, 5320 sayılı 8/1. madde ve fikrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, tebliğnameye kısmen uygun olarak, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında katılanlar …, … ile …’a yönelik tehdit suçundan kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanığın, katılan …’a mesaj göndermek suretiyle katılanlar … ile …’ı da tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında; gönderilen tüm mesajlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılanlara yönelik tehdit eylemlerinin TCK’nın 106/2-d maddesinde düzenlenen tehdit suçu kapsamında kaldığı, bu nedenle TCK’nın 106/2-d maddesi uyarınca belirlenecek temel ceza üzerinden TCK’nın 43/2. uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden tehdit suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
b-Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’nın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken,5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca toplam ceza miktarı yönünen cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.