Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/34801 E. 2023/999 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/34801
KARAR NO : 2023/999
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece,
A. Sanık … hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, aynı Kanunun 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, görevi yaptırmamak için direnme suçundan aynı Kanunun 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
B. Sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan aynı Kanunun 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıkların temyiz isteği; tanık beyanları arasında çelişki bulunduğuna, yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiğine, hak ve orantılılık kuralları gözetilmeden, olayın oluş biçimine ve dosya içeriğine uygun düşmeyen, yasal ve yeterli olmayan aynı gerekçelerle hakaret suçunda alt sınırdan ceza tayin edildiği halde, diğer suçlardan alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasının çelişki oluşturduğuna, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemece, “Hazırlık beyanları, sanıkların savunmaları, katılanın ve tanıkların beyanları, nüfus ve sabıka kayıtları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 31.08.2015 tarih ve 1770 sayılı raporu dosyaya konulmuş olup tüm kanıtların incelenmesi sonucunda; katılanın polis olarak görev yaptığı olay günü bir bayanın zorla kaçırıldığı yönünde ihbar gelmesi nedeni ile bahsi geçen aracı arkadaşları ile birlikte takibe aldıkları, anons yapmalarına rağmen aracın durmadığı, takibe alınan arcı kullanan …ın durmayıp kaçtığı sırada kaza yaptığı ve araçtan sanıklar ile birlikte …’nin çıktığı ancak kendi rızası ile araca bindiğini söylediği sanık …ın 1,34 promil alkollü olduğu, ve adli tıp kurumu raporunda da belirtildiği üzere 1.34 promil alkollü olarak araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye soktuğu, üzerine atılı suçu işlediği sabittir. Sanığın promil miktarı polislerden kaçtığı ve aynı zamanda kazaya da sebebiyet verdiği değerlendirilerek alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanık …’ın kaza sonrası katılana hakaret edip boğazını sıktığı, katılanın görevini yapmasından dolayı ve görevine engel olmak amacı ile boğazını sıkmak suretiyle görevli memura direnme eylemini gerçekleştirdiği ve yine hakaret suçunu işlediği de sabittir. Her ne kadar sanık alkollü olduğunu ve hatırlamadığını beyan etmiş ise de katılanın değişmeyen anlatımları ve diğer tanıkların beyanları da sanığın eylemlerini doğrulamıştır. Bu nedenle sanığın hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleri nedeni ile ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanığın sabıka kaydı yok ise de uyap sisteminden yapılan sorgulamada suç kayıtlarının bulunduğu aynı tür suçları işlemekte eğilimi bulunduğu değerlendirilerek sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve verilen cezaların ertelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Sanık …’ın aynı gün sanık …’la aynı araç içerisinde oldukları kazadan sonra işlem yapacak olan katılana “benim 9 tane dosyam var sivilde görüşelim” diyerek tehditte bulunmak suretiyle görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği her ne kadar sanık tehdit amacı ile söylemediğini iddia etmiş ise de katılanın beyanı tanıkların beyanları ve olayın oluşu değerlendirildiğinde polislerden kaçan araç içerisinden kaza sonrası çıkan şahısların sakin bir şekilde hareket etmeyecekleri kaldı ki sanığın iddia ettiği şekilde kimseden kaçmak niyeti olmadığını ifade etmek amacı ile söylemesinin de eylemin az öncesinde polis aracından kaçan sanıklar yönünden hayatın olağan akışına uymadığı değerlendirilerek sanığın cezalandırılmasına sanığın kendi savunmasında da belirttiği üzere suçlu kişiliği değerlendirilerek yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşmadığından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezanın ertelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.” gerekçesiyle mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanıklar tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.02.2023 tarihinde karar verildi.