Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/33775 E. 2023/13392 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/33775
KARAR NO : 2023/13392
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla;
1.Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 inci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2.Sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteğinin; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın her aşamada mağdura hakaret etmediğini ve mağduru tanımadığını beyan ettiğine, sanığın tanımadığı bir kişiye husumet beslemesinin tehdit etmesinin mümkün olmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, sanığın hakaret ve tehdit suçlarının işlediğine dair somut delilin bulunmadığına, vesaire, yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın cep telefonundan mağdurun cep telefonuna gönderdiği “Senin azına sicrm o…pu uzak dur nişanLimdan , senin ailenin yanına gelmemi istmiyosan ayagni denk al yolarım seni sürtük, senin azina sıçarim o…pu uzak dur nişanlimdan yaniyosan yanginini aLİçk bulurum Ben kahpe, o…pu aç şu tlfnu, … aç tlfnu s…kecem seni, o…pu kaşar, Seni bulup İBReti alem yapmazsam adam dğlm,” şeklinde mesaj atarak o…pu, sürtük, kahpe, kaşar şeklindeki sözleriyle mağdura hakaret ettiği ve “Ayağını denk al, yolarım.” sözleriyle de katılana sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2.Sanığın, kovuşturma aşamasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği yönünde savunma yaptığı, soruşturma aşamasında ise suça konu mesajları kendisinin çektiğini beyan ederek olayın gelişimine ilişkin aşamalarda çelişkili anlatımlarının bulunduğu belirlenmiştir.
3.Mağdurun her aşamada oluşa ilişkin istikrarlı ve birbiriyle uyumlu anlatımlarının bulunduğu tespit edilmiştir.
4.Mağdur vekilinin 25.12.2015 tarihli dilekçe ile şikayetten vazgeçtiği ve mağdur vekiline bu yetkinin vekaletname ile verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
5.Sanığa ait adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A.Sanığın Hakaret İle Tehdit Suçlarını İşlemediğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Mağdurun her aşamadaki oluşa ilişkin istikrarlı ve birbiriyle uyumlu beyanları, sanığın aşamalardaki çelişkili beyanları, oluş, dava dosyası kapsamı karşısında sanığın eylemlerinin sübuta erdiği belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B.Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen hakaret suçunun takibinin şikayete bağlı olması, Olay ve Olgular başlığı altında (4) numaralı paragrafta ayrıntılarına yer verilen mağdur vekilinin 25.12.2015 tarihli dilekçeyle sanık hakkındaki şikayetten vazgeçmesi ve sanığın 09.06.2015 tarihli duruşmada şikayetten vazgeçme olması halinde kabul edeceğini beyan etmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca kamu davasının düşürülmesi gerektiğinden, hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.

2.Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükümde;
a.Sanığın mağduru “…s.kecem seni” ve “ayağını denk al, yolarım.” şeklindeki mesajlarla tehdit etmesi biçimindeki eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek, anılan maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince hüküm kurulması,
b.Birinci bozma sebebi yönünden yapılacak değerlendirme sonucunda hüküm kurulurken, 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi uyarınca, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; sanık hakkında tehdit suçuna ilişkin 6763 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253 üncü maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
c.17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
A.Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B-1) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hakaret suçundan kurulan hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü ve altıncı fıkraları, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca kamu davasının DÜŞMESİNE,
B.Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B-2) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden tehdit suçundan kurulan hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.02.2023 tarihinde karar verildi.