YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/33701
KARAR NO : 2023/9040
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında fuhuş suçundan 5237 sayılı Kanun’un 227 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 inci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.12.2020 tarih ve 2016/14016 sayılı Tebliğnamesi ile sanık hakkındaki hükmün onanması yönünde görüş belirtilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizinin, üzerine atılı suçu işlemediği, olayla ilgisinin bulunmadığı, mağdur olması nedeniyle hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde bir şahsın araç içerisinden cadde üzerinde kartvizit saçarak uzaklaştığının ihbarı üzerine, yol ve kaldırım üzerinde telefon numaralarının yazılı olduğu kartvizitlerin bulunduğu, ihbar edilen aracın durdurulması neticesinde araçta bulunan mağdur …’nin söz konusu telefon numaralarını kullandığının belirlendiği, kartların üzerinde bulunan resimlerin özelliği ve telefon numarası bulunuşu nedeniyle kartvizitin fuhuş müşterileri ile temas edebilmek maksadı ile bastırıldığı ve bu maksatla sanık tarafından yol üstüne atılmak suretiyle fuhuşa aracılık edildiği kabul olunarak Yerel Mahkemece sanığın mahkumiyeti yönünde hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Soruşturma evresinde düzenlenen 04.02.2015 tarihli tutanak içeriğine göre; bir şahsın araç içerisinden kartvizit saçarak uzaklaştığının ihbarı üzerine, yol ve kaldırım üzerinde telefon numaralarının yazılı olduğu kartvizitlerin bulunduğu olayda, sanığın savunmasında iddiaya konu kartvizitleri kendisinin atmadığını, mağdurun fuhuş eylemiyle bir ilgisinin bulanmadığını ifade etmesi, araç içerisinde yapılan aramada herhangi bir kartvizite ya da suç unsuruna rastlanılmadığının tespit edilmesi ve suç tarihi itibariyle 6763 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Kanun’un 227 nci maddesinin üçüncü fıkrasının yürürlükte bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın mağdurun gerçekleştirdiği fuhuş eylemlerine 5237 sayılı Kanun’un 227 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında katkı sağladığına dair dosyada mevcut her türlü şüpheden uzak, kesin bir delil bulunmadığı ve sanığın sadece kartvizit dağıtmaktan ibaret eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 227 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında suç tarihi itibarıyla suç teşkil etmediği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenle Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.