Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/33629 E. 2023/929 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/33629
KARAR NO : 2023/929
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
…(Kapatılan) … Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2015/816 Esas, 2015/1049 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve dördüncü fıkrası uyarınca 8900 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 24 eşit taksit halinde ödenmesine karar verilmiştir.
Tebliğname’de, hakaret suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, para cezasını ödeyemeyeceğine, vesaire ilişkin olduğu belirlenmiştir.
III. GEREKÇE
Aşağıda belirtilen gerekçe çerçevesinde Tebliğname’deki onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.
… Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/4355 Esas, 2012/327 Karar sayılı kararı ile sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin gerekçeli kararın sanığın aynı zamanda bilinen en son adresi olan MERNİS adresine, öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre tebliği, mümkün olmaması durumunda 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan MERNİS adresine aynı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleşmediğinin ve denetim süresinin başlamadığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.10.2018 tarihli ve 2017/8-952 Esas, 2018/403 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasının koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla, Mahkemece verilen 17.12.2015 tarihli, 2015/816 Esas, 2015/1049 Karar sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkûmiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin, dava zamanaşımını kesen son işlem olan, sanığın sorgusunun yapıldığı 19.05.2011 tarihinden temyiz incelemesi tarihine kadar gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.02.2023 tarihinde karar verildi.