Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/33495 E. 2021/23403 K. 05.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/33495
KARAR NO : 2021/23403
KARAR TARİHİ : 05.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Sanık … hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan …’ın temyiz isteminde;
Kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılan …’ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Sanık … hakkında mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların niteliği ve niceliğine göre verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olması nedeniyle temyiz isteminin reddine ilişkin karar yasaya uygun bulunduğundan, Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karara yönelik sanık …’ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, Yerel Mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA,
3- Sanık … hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan beraat hükümlerinin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığa atılı suça ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezaların üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK’ nın 66/1-e. maddesine göre, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının, zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 22/04/2013 tarihinden itibaren gerçekleştiği anlaşıldığından, katılan …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin ayrı ayrı HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK’ nın 66/1-e ve CMK’nın 223/8. maddeleri gözetilerek ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
3- Diğer hükümlerin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a- Sanık …’a yükletilen kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
b- Sanık …’a yükletilen tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak
Tehdit suçu nedeniyle somut (maddi) bir zararın oluşmaması, yaralama suçundan ise dosyaya yansıyan maddi bir zararın bulunmaması karşısında, CMK’nın 231/6. maddesindeki diğer koşullar açıklanıp tartışılmadan, “katılan sanık …’in iş yerinin zararının giderilmemesi” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık …’ın ve katılan …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.