Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/33054 E. 2023/2603 K. 14.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/33054
KARAR NO : 2023/2603
KARAR TARİHİ : 14.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında, hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddenin 1 inci fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrirlere göre infaz rejimini uygulanmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin; müştekiden iş makinesi aldığını, telefonda konuştuğunu, ancak hakaret etmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, şikayetçi ile arasında alacak verecek meselesi bulunduğu, bu sebeple zaman zaman tartıştıkları, sanığın şikayetçinin telefonuna gönderdiği mesaj ile “Sen elbet …’ya gelirsin, senin a… s…m.” şeklinde sözle hakaret ettiği, eylemin sanık savunması ve mesaj tespit tutanağı karşısında sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Şikayetçi beyanı ve mesaj tespit tutanağı karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
A. Suç tarihinde 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hakaret suçuyla birlikte işlenen aynı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olmaması ve mahkemece tehdit suçundan beraat kararı verilmesi nedeniyle soruşturma aşamasında yapılan uzlaştırma işlemlerinin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak yeniden uzlaştırma işlemi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
B. 1 nolu bozma nedenine uyulup uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
C. Kabule göre de,
1. Sanığın inceleme konusu dosyanın suç tarihinde adli sicil kaydında 3 aydan fazla kasıtlı suça ilişkin mahkumiyet bulunmaması karşısında; sanığın, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın daha önceden 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum olduğu dikkate alınarak şartları oluşmadığından şeklindeki gerekçeyle, cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2. Sanığın tekerrüre esas olan … Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2012 tarihli, 2011/481 Esas, 2012/1068 Karar sayılı ilamı yerine kesin nitelikte adli para cezası içeren ilamın tekerrüre esas alınması,
Nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun
olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.02.2023 tarihinde karar verildi.