Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/32870 E. 2021/23724 K. 06.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/32870
KARAR NO : 2021/23724
KARAR TARİHİ : 06.10.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
KATILAN SANIKLAR : …, …
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER :Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

K A R A R

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık … hakkında katılan …’e yönelik yaralama suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, katılan …’in temyiz davası isteği hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Diğer temyiz isteklerine gelince;
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık … müdafisinin vekalet ücretine yönelik temyizinde;
Sanık … hakkında yargılandığı aynı davada katılan …’u yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olması karşısında, sanık müdafisi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, katılan …’u yaralama suçundan verilen beraat kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinde kanuna aykırılık görülmeyerek vekalet ücretine hak kazanamayacağı anlaşıldığından,
Vekalet ücreti talebine yönelik, sanık … müdafisinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında katılan …’a yönelik tehdit ve hakaret, sanıklar … ile … hakkında katılan …’e yönelik hakaret eylemlerinden kurulan beraat hükümlerinin temyizi açısından;
Sanıklara atılı suçlara ilişkin yasa maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e. ve 67/2. maddelerine göre, suçların tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından katılan sanıklar … ve …’in temyiz nedenleri yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e. ve CMK’nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
3-Sanık … hakkında katılan …’i, sanık … hakkında katılan …’u yaralama eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla ” basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında; temyiz incelemesi yapılan ve CMK’ nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’ nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’ nın 7 ve CMK’ nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, katılan sanıklar … ve …’in temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.