Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/31068 E. 2023/836 K. 07.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/31068
KARAR NO : 2023/836
KARAR TARİHİ : 07.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında fuhuş suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 227 nci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesi , 62 nci maddesi ile 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 600 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
Tebliğnamede fuhuş suçundan kurulan hükmün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulduğuna, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın güzellik salonu adı altında çalıştırdığı iş yerinde mağdurun fuhuş yapmasını sağladığı Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141, 5271 sayılı Kanun’un 34/1, 230 ve 1412 sayılı Kanun’un 308/7 inci maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz hüküm kurulması nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, başkaca yönleri incelenmeksizin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.02.2023 tarihinde karar verildi.