Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/30800 E. 2023/12611 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/30800
KARAR NO : 2023/12611
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, tebliğ tarihinde cezaevinde bulunan sanığa, gerekçeli karar 5271 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre tebliğ edilmesi gerekirken sanığın annesine tebliğ edildiği, bu nedenle tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla öğrenme üzerine yapılan temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında
A. Hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü, 62 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

B. Tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 3.320, 00 TL adli cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, asıl mağdur olan kişinin kendisi olduğunu, üzerine atılı suçları işlemediğini belirterek hükümlerin bozulmasına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde infaz koruma memuru olarak görev yapana şikâyetçilerin duruşma saatini bekledikleri sırada sanığın şikayetçilere “Bu adamlar cezaevinde erkek bak burada karı gibiler, beş para etmezsiniz, erkekseniz gelin sizi bekliyorum, delikanlı yok mu aranızda.” şeklinde tehdit ve hakaret ettiğinin iddia edildiği olayda;
1. Sanığın suçlamayı kabul etmediği,
2. Şikayetçilerin birbirleriyle uyumlu beyanda bulundukları,
3. Olaya dair şikayetçiler tarafından 18.11.2014 tarihli tutanağın tutulduğu,
4. Tanık … aşamalarda benzer beyanlarda bulunduğu,
5. Dosya arasına yer alan güvenlik kamera kaydının adliyenin girişi çıkışını gösterdiği, olay yerine ait olmadığı,
Tespit edilmiştir.
6. Yerel Mahkemece, sanığın şikayetçilere “Bu adamlar beş para etmez.” diyerek aleni ortamda hakaret edip, “Erkekseniz gelin sizi bekliyorum, delikanlı yok mu aranızda.” şeklinde tehdit ettiği kabul edilerek atılı suçlardan mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Sübuta İlişkin,
Sanığın aşamalardaki tevilli ikrar içeren savunması, şikayetçilerin aşamalardaki benzer beyanları, tanık …’nin iddiayı doğrulayan beyanı, şikayetçiler tarafından tutulan 18.11.2014 tarihli tutanak içeriği birlikte değerlendirildiğinde; Yerel Mahkemenin, sanığın üzerine atılı suçları işlediği yönündeki kabulünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Haksız Tahrik Hükümlerine İlişkin
Sanık aşamalardaki savunması, şikayetçilerin beyanı, tanık anlatımı ve dosya arasında yer alan diğer bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; şikayetçilerden kaynaklanan ve sanık lehine haksız tahrik teşkil edebilecek herhangi bir söz veya davranışın bulunmadığı anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sair Yönlerden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, aşağıda belirtilen sebepler dışında başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
1. Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığı şikayetçilere söylediği kabul olunan sanığın “Bu adamlar beş para etmez.”şeklindeki sözün şikayetçilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla gözetilmemesi,
2. (1) nolu bozma sebebine uyulması durumunda tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;
a. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı madesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve aynı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde düzenlenen tehdit ve kamu görevlisine görevinden olayı hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu uzlaşma kapsamında olmadığından, 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca sanığa atılı sair tehdit suçunun da uzlaşma kapsamında olmadığı, sanık hakkında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçundan beraat kararı verilmesi halinde 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan engelin ortadan kalkacağı nazara alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 2 ve 7 nci maddeleri de gözetilerek, sanığa atılı sair tehdit suçu yönünden uzlaştırma işlemleri uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5217 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “basit yargılama usulü” düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin, 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3. Teşdit uygulaması yapılırken, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinde yer alan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak, aynı Kanun’un 3 üncü maddesindeki “Eylemin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi” ilkesi çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekirken, hangi somut nedenlere dayanıldığı denetime olanaklı şekilde açıklamada soyut ve yetersiz gerekçe ile tehdit suçundan kurulan hükümde alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle temel ceza belirlenmesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326 ınci maddesinin son fıkrası uyarınca sanık hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.02.2023 tarihinde karar verildi.