YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/30554
KARAR NO : 2023/834
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ( 5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A.Yerel Mahkemece sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile 62 ve 51 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 1 yıl denetim süresi ile ertelenmesine karar verilmiştir.
B.Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ile dördüncü fıkrası, 62 ve 51 inci maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 1 yıl denetim süresi ile ertelenmesine karar verilmiştir.
Tebliğnamede tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin bozulması yönünde görüş belirtilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebi, infaz edilen veya infaz edilmiş sayılan cezalar bakımından 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinde düzenlenen 3 ve 5 yıllık süreler geçtikten sonra bu cezaların hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel olmayacağı, bu bakımdan sanık hakkında atılı tehdit ve hakaret suçları bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi gerektiğine, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, acil serviste doktor olarak görev yapan katılanın reçete olmadan aşı yapılamayacağını söylemesi üzerine, katılana yönelik, “Kelleni koparırım, eşşek gibi yapacaksın, şerefsiz, yunan mıdır nedir işi bilmeyen birini buraya koymuşlar, pislik, lanet, mikrop.” şeklinde sözler söylemek suretiyle alenen hakaret ve tehdit ettiğinin , sanığın kısmi kabul içeren savunması, mağdur ve tanıkların beyanları, tutanaklar ve tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında, basit yargılama usulüne tabi olmayan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen alenen hakaret suçundan hüküm kurulması ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin sekizinci fıkrasındaki “Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereğince, tehdit ve hakaret suçları bakımından Tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
O yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilâmında ayrıntıları açıklandığı şekilde, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinde tekerrür hükümlerinin uygulanması için öngörülen sürelerin geçmiş olduğu hâllerde, önceki mahkûmiyet hükümlerinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesi yönünden engel oluşturmayacağının kabulünün adalet ve hakkaniyete uygun olacağı, somut olayda sanığın adlî sicil kaydında yer alan … Sulh Ceza Mahkemesinin 08.09.2006 tarihli 2006/47 Esas ve 2006/183 Karar sayılı ilamına konu erteli hapis cezasının 10.10.2007 tarihinde infaz edilmiş sayılması gerektiği, dosyaya konu sanık tarafından 12.04.2015 tarihinde işlenen suçların, anılan karardaki cezanın infaz edilmiş sayıldığı tarihten itibaren 5237 sayılı Kanun’un 58/2-b maddesinde öngörülen üç yıllık sürenin dolmasından sonra gerçekleştiği, adlî sicil kaydındaki suçun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.02.2023 tarihinde karar verildi.