Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/30283 E. 2023/14985 K. 23.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/30283
KARAR NO : 2023/14985
KARAR TARİHİ : 23.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle,
Katılanın temyizinin sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen beraat hükümleriyle sınırlı olduğu belirlenerek,
Gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan, sanıkların atılı sucu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak yeterli, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın temyiz isteğinin, hükümlerin usul ve Yasaya aykırı olduğu, sanıkların üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunun tüm yasal koşullarının oluştuğu halde sanıkların mahkumiyetleri yerine beraatlerine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu sebeplerle ve resen tespit edilecek sebeplere hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Polis olan müştekiler ve katılanın olay günü görevleri nedeniyle bulundukları cadde üzerinde, sanıkların yanlarında köpekle yürüdükleri sırada, köpeğin tasması ve küpesinin olmaması nedeni ile katılanın sanıkları uyardığı, bunun üzerine aralarında tartışma yaşandığı, sonrasında sanıklara Kabahatler Kanununa göre işlem yapmak için müştekilerin ve katılanın sanıkları götürmek istedikleri bu nedenle taraflar arasında arbede çıktığı, her üç sanığın müştekilere “Bize karışamazsınız lan siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz, haritadan yer beğenin, başlarım sizin yaptığınız işe, sizi buradan sürdüreceğim lan.” şeklinde sözlerle hakaret edip görevi yaptırmamak için direndikleri, bunun üzerine sanıkların polis merkezine götürüldüğü, polis merkezinde sanık …’ın müşteki …’e “Polis olmazsan senin ağzını yüzünü kırarım.” diyerek tehdit ettiği şeklinde iddia olunan olayda, Yerel Mahkemece sanıklar …, … ve …’ın tehdit veya mukavemette bulunduklarına dair müştekiler ve katılanın iddiaları dışında başka bir delile ulaşılamadığı, dinlenen tanıkların polis memurlarını doğrulamadıkları, dolayısı ile burada sanıklara isnat edilen görevi yaptırmamak için direnme suçunun sabit olmadığı kabul olunarak, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak yeterli, inandırıcı ve kesin delil elde edilemediğinden beraatleri yönünde hükümler kurulmuştur.
Sanık … hakkında tehdit suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Katılanın Temyiz Sebepleri Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanıklar … ve …’ın müştekiler ve katılanın görev yerlerini değiştirme konusunda herhangi bir yetkilerinin ve güçlerinin bulunmadığı, anılan sözlerin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, sonuç almaya elverişli, objektif olarak muhatabı üzerinde ciddi bir korku ve endişe doğuracak nitelikte olmadığından tehdit boyutuna ulaşmadığı ve görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının oluşmadığı, bunun dışında cebir veya tehdit eylemine dair somut delillerin bulunmadığının anlaşılması karşısında sanıklar … ve …’ın beraatlerine dair Yerel Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığından katılanın temyizi yerinde görülmemiştir.
B. Sair Hususlar Yönünden
Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlerde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, beraat kararının dayanağını oluşturan uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 230 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 232 inci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik katılanın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükümlerin ilgili fıkrasına; “5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci maddesinin (e) bendi uyarınca” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.02.2023 tarihinde karar verildi.