YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/29696
KARAR NO : 2023/496
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Yerel Mahkemece sanık hakkında tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
B. Tebliğnamede tehdit suçundan verilen beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi, her iki tanığın da aşamalarda mağdurun iddia ettiği şekilde sanığın “Ağzını burnunu kıracağım.” şeklinde söz söylediğini belirtmesi karşısında; sanığın üzerine atılı suçun subuta erdiği, tanıkların her iki tarafında kayınbiraderi olup boşanma davası nedeniyle aralarında küslük olması şeklindeki durumun husumet olarak kabul edilemeyeceği göz önüne alınarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamı ve delillerle uygun olmayan şekilde beraat
kararı verilmesinin usul ve Yasaya aykırı olduğu vesaire; ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, boşanma davası nedeniyle olay tarihinde … Aile Mahkemesinin duruşma salonunun önünde bekledikleri sırada mağdura hitaben ”Senin ağzını burnunu kıracağım ben sana soracam hırsız yuvamı yıkıyorsun.” diyerek tehdit ettiği iddia edilmiş, Yerel Mahkemece boşanma davası nedeniyle mahkeme koridoru önünde taraflar arasında bir tartışmanın geçtiğini her iki tanığın söylediği, mağdurun ise bundan imtina ettiği, ağzını açmadığını söylediği, tanık …’nin müştekinin beyanındaki gibi ağzını burnunu kıracağım şeklinde söz söylediğini duyduğunu belirtmesine karşın diğer tanık kayın birader …’nin ise sanığın bazı şeyler söylediğini, mağdur eniştesine yönelik “Sakalından utansın camiden halı çalıyor.” gibi sözlerini kısık sesle söylediğini, önce kendine alındığını sonra mağdura yönelik serzeniş olduğunu anladığını söylemesine göre, aralarında çelişki olduğu, boşanma nedeniyle her sözün değişik algılanabileceği ve aralarında kendi beyanlarına göre o anda dahi husumetin bulunup bir tartışma geçtiği fakat sanığın tehdit teşkil edecek somut manada bir sözü mağdura yönelik söylediğine ilişkin husumetli mağdura ve tanık …’nin beyanı dışında cezalandırılmasına yeterli hukukça geçerli kanıtlar bulunmadığı kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. (B) ve (C) bentlerinde açıklanan gerekçeler çerçevesinde Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
B. Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, mağdur ile tanıkların beyanları arasında çelişkiler bulunması, tanık …’nin beyanında, sanık ile kardeşi arasında boşanma davası olduğundan sanıkla küs olup uzun süredir görüşmediklerini belirtmesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında Yerel Mahkemenin kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
C. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında O yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.01.2023 tarihinde karar verildi.