Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/29262 E. 2023/752 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/29262
KARAR NO : 2023/752
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile;
A. Sanık … hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşmesine,
B. Sanık … hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşmesine, karar verilmiştir.
Tebliğname’de tehdit suçundan kurulan düşme hükümlerin onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer ve Üst Cumhuriyet savcılarının temyiz istekleri, sanıkların tehdit içerikli sözlerinin 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, bu hali ile takibinin şikayete bağlı olmadığının kabulü gerekirken, yanlış vasıflandırma ile şikayet yokluğu gerekçesi ile düşme kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay günü mağdur …’u telefon ile arayan mağdur sanık … arasında tartışmanın yaşandığı, bu sırada mağdur sanığın mağdura “Sen orta yerlerde geziniyorsun bu namlu patlayacak … sizi kurtaramaz, yanınızda da olmayacak…” şeklinde tehdit ettiği, yine aynı gün mağdur ile sanık …’in mağdur sanık …’ın yanına gittikleri, burada da tartışmanın devam ettiği, sanık …’in mağdur sanık …’a hitaben “…namlunun ucu nerede patlayacaksa oraya gidelim, …merminin patladığı yerdeyim gel…” şeklinde tehdit ettiği iddiasıyla sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen suç yönünden kamu davası açıldığı, Yerel Mahkemece sanıkların eylemlerinin aynı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçu olarak değerlendirildiği, mağdur ve mağdur sanığın şikayetçi olmadığı, vazgeçmenin de kabul edilmesi nedeniyle, sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanıkların söyledikleri sözlerin 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında kalmasına rağmen, aynı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçundan hükümler kurulması,
2. 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca kamu davasının “DÜŞMESİNE” yerine “DÜŞÜRÜLMESİNE” karar verilmesi,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle O yer ve Üst Cumhuriyet savcılarının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanunun 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.02.2023 tarihinde karar verildi.