YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/28790
KARAR NO : 2023/351
KARAR TARİHİ : 18.01.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan, delil yokluğu ve eylemin unsurları bakımından oluşmaması nedeni ile beraat kararı verilmiştir.
B. … Asliye Ceza Mahkemesinin kararının O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 29.04.2014 tarihli ve 2013/14120 Esas, 2014/10974 Karar sayılı kararı ile; soruşturma evresinde dinlenen tanıklar …, … ve … dinlenip, olaya ilişkin görgü ve bilgileri sorulup tespit olunarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bozma üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu … Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 170 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrerlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
D. … Asliye Ceza Mahkemesinin kararının sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 2018/10365 Esas, 2019/3001 Karar sayılı kararı ile; sanığın olay tarihinde çıkan tartışma ve kavga ortamında ele geçmeyen tabanca ile 2-3 el havaya ateş etmesi, tabancanın 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığının belirlenememesi, mahkemece de bu şekilde kabul edilmesi karşısında; kuru sıkı olduğu değerlendirilen tabanca ile ateş edildiği kabul edildiğinde 5237 sayılı Kanun’un 170/1-c maddesinde yer alan suçun unsurlarının oluşmayacağı ve sanığın karşı grubu korkutmak amacıyla ateş etmesi şeklindeki eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a, 43/2 nci maddeleri yerine genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
E. Bozma üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu … Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca, önceki hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle aleyhe değiştirme yasağı da gözetilerek 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrerlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Verilen cezanın temyizen incelenerek bozulması talebine yönelik olduğu.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinden önce mağdur …’un sanık …’la kaçtığı, bu nedenle iki aile arasında husumet oluştuğu, olay günü aileler arasında çıkan kavga sırasında sanık …’ın kalabalık grup üzerine ele geçmeyen tabanca ile 2-3 el ateş ettiği, sanığın karşı gurubu korkutmak amacıyla ateş etmesi şeklindeki eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturduğu, Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Temyizi Yönünden
Tüm dosya kapsamı, mağdurların aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları ile tanık beyanları ve sanık savunmaları karşısında sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle, hakkında mahkûmiyet kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sair Yönlerden
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık hakkında Yerel Mahkemece verilen hükümde sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.01.2023 tarihinde karar verildi.