YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/28753
KARAR NO : 2023/393
KARAR TARİHİ : 19.01.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu … Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, eylemin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirildiği kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 216 ncı maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunu oluşturduğu ile resen tespit edilecek nedenlerle hükmün bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yaya olan sanığın, aracı ile kendisine çarpan katılana söylediği sözler nedeniyle eylemine uyan halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçundan cezalandırılması istemiyle açılan davada Mahkemece, sanığın eyleminin hakaret suçunu oluşturduğu ancak eylemin haksız fiile tepki olarak gerçekleştirilmesi nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un 216 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca failin cezalandırılabilmesi için halkın kin ve düşmanlığa tahrik edilmesi yeterli olmayıp fiil nedeniyle ayrıca kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkmasının gerekmesi karşısında, eylemin hakaret suçunu oluşturduğu ve haksız fiile tepki niteliğinde olduğu kabul edilerek ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi yönündeki Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiş, eylemin haksız fiile tepki olarak işlediğinin kabul edilmesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 129 uncu maddesinin birinci fıkrası yerine aynı kanun maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hüküm kurulmuş ise de, maddi hatadan ibaret bu hususun mahkemesince resen düzeltilebileceği öngörülmüştür.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.01.2023 tarihinde karar verildi.