Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/28681 E. 2023/414 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/28681
KARAR NO : 2023/414
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu … Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi, sanık beyanlarının doğru olmadığına, yedi sene önce kişisel eşyaların evden alındığına, olay günü kişisel eşyaları almak için değil katılanı tehdit etmek, boşanmayı sağlamak, zorlamak için gittiğine, katılanın tehditten korkup çatıdan atlayarak tanık olarak dinlenen komşusunun evine girip, yardım istediğine, tanığın yeteri kadar dinlenmediğine, sanığın gıyaplarında savunma verdiğini soru sorma imkanlarının olmadığına, sanığın kapıyı kırdığını, tehdit etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, katılanın kızına, sanığın annesini öldüreceğine dair mesaj gönderdiğine, belirtilen bozma nedenleriyle hükmün bozulmasına karar verilmesi, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın savunması, katılanın beyanı, tanık beyanları dikkate alındığında, olay tarihinde sanık ve katılanın evli oldukları, aralarında ihtilaflar bulunması nedeniyle ayrı yaşadıkları, olay günü de sanığın kişisel eşyalarını almak amacıyla eşinin yaşadığı eve gittiği, katılanın kapıyı açmaması ve kapının kilidinin değiştirildiğini fark etmesi üzerine sanığın kapıyı açmak üzere evine çilingir getirdiği bunun üzerine katılanın sanıktan korkması nedeniyle polise haber verdiği somut olayda sanığın üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine dair katılanın soyut beyanları dışında her türlü şüpheden uzak, sanığın cezalandırılması için yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, maddi gerçeğe ulaşılmasını amaçlayan ceza yargılaması sonunda ancak elde edilen delillerin, sanığın tehdit suçunu işlediğinin kesin olarak kanıtlandığı kanısını oluşturacak yeterlilikte olması durumunda hükümlülük kararı verilebileceği, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığından, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinden de hareketle sanığın aksi kanıtlanamayan istikrarlı savunmalarına itibar edilerek karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi tanık beyanı veya başka delil bulunmaması karşısında, sanık hakkında beraat kararı verilmesine ilişkin Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.01.2023 tarihinde karar verildi.