YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/28340
KARAR NO : 2023/602
KARAR TARİHİ : 25.01.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
… Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.05.2016 Tarihli ve 2016/73 Esas, 2016/498 Karar sayılı Kararı ile Sanık Hakkında
A. Katılan …’ye yönelik tehdit suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat,
B. Katılan …’ye yönelik tehdit suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat,
Kararları verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz isteğinin; Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olduğu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devam edilerek beraat hükümleri kurulmasının Kanuna aykırı olduğu belirtilerek hükümleri bozulmasına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’ın suç tarihinde katılan …’ye “Bana para vereceksin abimi dolandırdın ayaklarına sıkacağım, senin kafana sıkmasını da biliyorum.”, katılan …’ye “Senide geberteceğim, sizden de para almayı biliyorum.” şeklinde sözler söyleyerek tehdit ettiğinin iddia edildiği olayda;
-Sanık tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmemektedir.
-Katılanlar aşamalarda benzer beyanlarda bulunmaktadır.
-Olayın gerçekleştiği yere ait kamera görüntüsünde ses kaydı bulunmamaktadır.
-Katılan … oğlu, katılan …’nin kardeşi olan tanık …, olay sırasında sanığın katılanları tehdit ettiğine dair herhangi bir söz duymadığını beyan etmiştir.
-Yerel Mahkemece, “… sanığın katılanları tehdit ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve cezalandırılmasına yeterli delil elde edilememiş; katılanların soyut iddialarını destekleyen başkaca delil bulunmadığından adı geçen sanığın bu suçlara ilişkin savunmasına itibar edilmiştir. Görüldüğü üzere, mevcut deliller, adı geçen sanığın, iddiaya konu eylemleri gerçekleştirdiğini açık ve net olarak ortaya koymamaktadır. Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan şüpheden sanık yararlanır temel hukuk prensibi uyarınca…” şeklindeki gerekçeyle beraat hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın eylemlerinin tehdit suçu kapsamında kaldığı ve sanığın aşamalarda suçlamayı reddetmesi, tanık beyanı ve kamera görüntüsünde ses kaydı bulunmaması karşısında, sanık hakkında “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca beraat hükümleri kurulmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararında katılanlar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.01.2023 tarihinde karar verildi.