YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2823
KARAR NO : 2022/6829
KARAR TARİHİ : 08.03.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/10/2015 tarih, 2014/714 esas ve 2015/874 karar sayılı ilamında, aynı sanığın, aynı suç tarihlerinde, katılan …’ya karşı eylemlerinden ötürü katılanın yakını …’a karşı işlediği tehdit eylemleri nedeniyle mahkumiyet hükmü kurulması karşısında, ilgili dava dosyası getirtilerek, aşamasına göre bu dava ile birleştirilmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, zaman ve olay bütünlüğü içinde aynı suç işleme kararıyla tehdit ettiğinin anlaşılması halinde TCK’nın 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Sanık müdafisinin 25/11/2014 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu 10/06/2014 tarihli rapor ile sanıkta atipik affektif bozukluk, antisosyal kişilik bozukluğu teşhis edildiğini beyan etmesi ve 27/01/2015 tarihli oturumda sanığın cezai ehliyetinin belirlenmesi hususunda rapor alınması talebini yinelemesi karşısında; suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan ve verilen cezanın ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaat oluşması sebebiyle cezası ertelenen sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden “sanık hakkında daha önceden … Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/2121 esas, 2012/3309 sayılı karar ile hakaret suçundan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verilmiş olduğu ve bu kararın 25/04/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, (28/06/2014 tarih ve 6545 sayılı yasa ile değişik) CMK 231/8 maddesi hükmü dikkate alınarak gereğince sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine yer olmadığına” şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4) Kabule göre de;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık … müdafisi ile katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.