Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/28180 E. 2023/577 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/28180
KARAR NO : 2023/577
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla;
1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile hak yoksunluklarına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle de hükmün açıklanmasına karar verilmiştir.
2. 5237 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile hak yoksunluklarına ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle de hükmün açıklanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, yasal şartları oluşmayan suçlardan beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyet hükümleri kurulmasının usul ve Kanuna aykırı olduğu ve bozulması gerektiği talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Serbest avukatlık yapan mağdur …’in sanığın eşinin vekili olduğu, sanığın eşine açtığı boşanma davası kapsamında noter aracılığıyla mağdurun sanığa ihtarname gönderdiği, bu nedenle sanığın mağduru telefonla arayarak “‘Üzerime gelmeye devam edersen seni duvara çarparım. …karı gibi gülme” şeklindeki sözlerle hakaret ve tehdit ettiği, mağdurun beyanı, sanığın ikrarı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
1.Hakaret suçu yönünden,
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu olayda, sanığın katılana yönelik sarfettiği kabul edilen sözlerin nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olup, hakaret suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2.Tehdit suçu yönünden,
Boşanma davasında sanığın eşinin vekili olan mağdurun devam eden dava nedeniyle sanığa gönderdiği ihtarname üzerine sanığın mağduru tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıyla tehdit suçundan hüküm kurulması,
3.Kabule göre de,
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanuna 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 7 ve 5271 sayılı Kanunun 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, görevi yaptırmama için direnme suçundan hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanık hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.01.2022 tarihinde karar verildi.