YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/27989
KARAR NO : 2020/20228
KARAR TARİHİ : 17.12.2020
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2020 tarih ve 2020/27989 sayılı karar düzeltme istemli yazısında;
”İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarih,2012/1511 Esas ve 2014/204 Kararı ile sanık hakkında katılan …’a yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK 134/1 maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmiştir. Ancak, katılan … hükümden sonra mahkemeye sunduğu 17/11/2015 tarihli dilekçe ile sanık hakkındaki şikayetten vazgeçtiğini belirttiğinden, takibi şikayete bağlı özel hayatın gizliliğini ihlal suçu yönünden TCK’nın 73/6. maddesi uyarınca sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak neticesine göre hukuki durumun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükmün TCK 139’uncu maddesi uyarınca şikayete tabi olmasının, şikayetten vazgeçme nedeniyle sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorularak neticesine göre hukuki durumun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hususu usul ve yasaya aykırı olduğundan sanık lehine itiraz yoluna başvurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarihli ve 2012/1511 E., 2014/204 K. sayılı kararına ilişkin Yüksek Dairenizin 18/12/2019 tarihli ve 2015/25361 E., 2019/20079 K. sayılı ilamının sanık hakkında katılan …’a yönelik özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hüküm yönünden düzeltilmesi, belirtilen nedenler gözetilerek yerel Mahkeme hükmünün bozulması, itirazın yerinde görülmemesi halinde dosyanın görüşülmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur.” denilmektedir.
Gereği görüşüldü;
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1. maddesine 5560 sayılı Yasa ile eklenen son cümlesinde “Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir.” hükmü yer almaktadır.
İncelenen somut olayda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/274607 sayılı tebliğnamesiyle temyiz incelemesi için Dairemize gönderilen, İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarih, 2012/1511 Esas ve 2014/204 Kararı sayılı dosyasında, tebliğnamede sanık … hakkında mağdurlara karşı şantaj, mağdur …’a karşı hakaret ve mağdur …’a karşı özel hayatın gizliliğini ihlal eylemlerinden verilen mahkumiyet kararlarının onanması hakkında görüş bildirilmesine karşın; mağdurların şikayetten vazgeçme dilekçesini tebliğnamenin düzenlendiği 19.10.2015 tarihinden sonra ibraz ettikleri anlaşılmakla, Dairemizin 18/12/2019 tarih ve 2015/25361 Esas, 2019/20079 Karar sayılı ilamında, sanığın mağdurlara karşı şantaj eylemleri ile mağdur …’a karşı özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin onanmasına, sanık …’nin mağdur …’a karşı hakaret eylemi yönünden ise mağdurun 17.11.2015 tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesi nedeniyle bozulmasına yönelik hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mağdur … hükümden sonra mahkemeye sunduğu 17/11/2015 tarihli dilekçe ile sanık hakkındaki şikayetten vazgeçtiğini belirttiği anlaşılmıştır.
TCK’nın 134. maddesi;
“(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.(1)
(2)(Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
TCK’nın 139. maddesi
“Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.”
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği karar düzeltme yazısındaki düşünce yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca, İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 28/05/2014 tarih, 2012/1511 Esas ve 2014/204 Karar sayılı ilamın, sanık … hakkındaki özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna yönelik olarak yeniden incelenmesi sonucu;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 18/12/2019 gün ve 2015/25361 esas, 2019/20079 karar sayılı kararının itiraz nedeniyle sınırlı olarak KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden incelenmesi neticesinde;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Mağdur …’ın hükümden sonra mahkemeye sunduğu 17.11.2015 havale tarihli dilekçeyle sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmakla, takibi şikayete bağlı özel hayatın gizliliğin ihlal suçundan dolayı 5237 sayılı TCK’nın 73/6. maddesi gereğince sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak neticesine göre hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık … Güreşçi hakkında, İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/05/2014 tarihli ve 2012/1511 Esas, 2014/204 sayılı kararıyla hükmolunan ve halen başka hükümlülükleriyle birlikte cezaevinde infaz edildiği anlaşılan 1 yıl 6 ay hapis cezasının İNFAZININ DURDURULMASINA, sanık … Güreşçi’nin bu suçun dışında başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu değilse, bu suçtan derhal TAHLİYESİNE, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.