Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/27874 E. 2023/738 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/27874
KARAR NO : 2023/738
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, tehdit

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ( 5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda Tarih ve Sayısı Belirtilen İncelemeye Konu … Asliye Ceza Mahkemesinin Kararı ile Sanık Hakkında;
A. Kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
B. Tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık hükümleri süre tutum dilekçesi ile temyiz etmiştir. Temyizinde ayrıntılı gerekçe bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde baba oğul olan taraflar arasında meydana gelen tartışmada sanığın mağdura hitaben “Seni de sinkaf ederim, öldürürüm, senin ölümün benim elimden olacak.” şeklinde sözlerle tehditte bulunduğu, ardından mağdurun boğazına yapışarak yumruk attığı ve mağduru yerde sürüklemek suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla açılan davada Yerel Mahkemece sanığın her iki suçtan da mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Olay tarihinde sanığın babası olan mağdura “Seni sinkaf ederim, öldürürüm, senin ölümün benim elimden olacak.” şeklinde sözlerle tehditte bulunduğu, ardından mağdurun boğazına yapışarak yumruk attığı ve mağduru yerde sürüklemek suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı somut olayda tehdit içeren sözlerin yaralama eyleminin irade açıklaması niteliğinde olduğu, eylemin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit suçundan da ayrıca hüküm kurulması,
B. Kabule göre de,
1. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2. Sanığın adli sicil kaydında bulunan geçmiş hükümlülüğü nedeniyle, kasten yaralama suçuna ilişkin uygulama maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilerek, tekerrür hükümleri uygulanmış ise de; tekerrüre esas alınan ilamın dayanağı olan tehdit suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, uzlaşma kapsamına alınmış olması karşısında, anılan suça ilişkin mahkumiyet hükmü açısından uyarlama yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre, sanık hakkında seçimlik ceza öngören suçtan hangi cezanın seçileceği ve 5237 sayılı Kanun’un 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanunun 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.01.2023 tarihinde karar verildi.