YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/27781
KARAR NO : 2023/255
KARAR TARİHİ : 17.01.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
Sanık hakkında hakaret suçundan, neticeten hükmolunan 2.240,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının, tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisi bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu … Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında;
A. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin ikinci fıkrası yollamasıyla aynı maddenin birinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 2.240,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına,
B. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi,
43 üncü maddesi, 62 inci maddesinin birinci fıkrası ve 50 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 4.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteğinin; sanığın atılı suçları işlemediği, müştekinin dosyanın diğer sanığı …’e duyduğu ilgiye karşılık alamayınca sanığa iftira attığı, sanığın kendisini arayan müştekiye nişanlısının hiçbir borcu olmadığını, varsa bu durumu ispat etmesi halinde ödeyeceğini söylediği, müştekinin yalan ifadelerine dayanılarak kurulan ceza hükmü, usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olup, kararın temyizen bozulması ile sanığın beraatine karar verilmesi, mahkeme aksi kanaatte ise lehe olan tüm yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenlerle ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın temyiz dışı diğer sanık …’in nişanlısı olduğu, …’in sanık ile nişanlanmadan önce müşteki ile arkadaşlık yaptığı, bu dönem içerisinde müştekinin …’e borç para verdiği iddiasında bulunduğu, ayrıldıktan sonra müştekinin …’i arayarak parasını geri istediği, olay tarihinde de parasını istemesi üzerine sanığın müştekiye gönderdiği mesajlarla “Seni bulur olduğun yere gömerim, eğer bir kere daha ararsan hayatını s..im, seni bulup ummadığın anda s… cem, ben geleceğim bekle!” şeklindeki sözlerle tehdit ettiği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Katılan beyanı ve mesaj tespit tutanağı karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair ve adli sicil kaydı nedeniyle hakkında 5271 Sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmamasında Mahkemesinin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Kanun’un 2 ve 7 inci maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirmesinde zorunluluğu,
2. 1 nolu bozma nedenine uyulup uzlaşmanın sağlanamaması halinde ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanuna 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluk bulunması,
Nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.01.2023 tarihinde karar verildi.