Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/2657 E. 2020/10657 K. 06.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2657
KARAR NO : 2020/10657
KARAR TARİHİ : 06.10.2020

Tehdit suçlarından sanık …’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a, 62, 51 ve 53. maddeleri gereğince iki kez 1 yıl 8 ay hapis hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezaların ertelenmesine dair Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2011 tarihli ve 2009/976 esas, 2011/142 sayılı kararının, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, mahkemece 03.05.2019 tarihli temyizin reddine ilişkin ek karar verildiği, bu ek kararın da müdafi tarafından temyiz edildiği ancak, temyiz isteminden vazgeçmeye yetkili olan müdafiiin 24.07.2019 tarihinde temyizden vazgeçtiği, 07.11.2019 tarihli yasal süre içinde olmayan dilekçesi ile tekrar temyiz talebinde bulunduğu, ancak temyiz süresinin geçmesinden sonra vazgeçmeden dönülmesinin mümkün olmadığı, dosyada ayrı bir vekaletnamesi bulunan bir başka müdafiinin de, 06.02.2020 tarihli kanun yararına bozma isteminde bulunması üzerine 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310/1. maddeleri kapsamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21/06/2020 gün ve 2019/65807 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesi ile Daire’ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına uygun iddia ve Mahkemenin kabulüne göre; “olay günü katılanların … plakalı araç ile GMK Bulvarı üzerinden Erdemli istikametine doğru seyrettikleri sırada, aynı yönde … plakalı aracı ile seyreden sanık … ile sürtüşmeye başladıkları, … Köprüsü civarında her iki aracın durduğu, … plakalı araçtan inen sanığın olaydan sonra ele geçirilemeyen ruhsatsız tabanca ile katılanların üzerine yürüyerek silahını onlara doğrultmak suretiyle katılanları tehdit ettiği gerekçesi ile açılan davanın yapılan açık yargılaması neticesinde sanığın, katılanlar … ve …’i ele geçirilemeyen silahla tehdit etme suçundan dolayı eylemine uyan TCK’nın 106/2-a ve 53. maddeleri gereğince daha lehe olduğundan ikişer kez cezalandırılmasına” karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmış ise de;
Ayrıntıları Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07.10.2016 tarih ve 3621-13201 ve 25.11.2019 tarih ve 7656-18046 sayılı ilamlarında da vurgulandığı üzere; sanık …’nın katılanları aynı hareketle silahla tehdit etmesi biçiminde kabul edilen eyleminde tehdit suçundan bir kez hüküm kurulup cezanın TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca artırılması gerekirken katılan sayısınca hükümler kurularak fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür” denilmiştir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnalarına, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İncelenen dosyada; sanık …’nın, elindeki silahı göstererek mağdurlar … ve …’i tehdit ettiğinin kabul edilmesi ve aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlendiğinin anlaşılması karşısında; TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması yerine mağdur sayısınca hükümler kurulması hukuka aykırıdır. Bu aykırılık, CMK’nın 309/4-d bendinde düzenlenen “daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiren hal” kapsamında ise de; TCK’nın 43/2. maddesinde cezanın, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılacağının belirtilmesi nedeniyle artırım oranının mahkemece takdirinin gerektiği anlaşılmıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Sanık … hakkında, Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/02/2011 tarihli ve 2009/976 esas, 2011/142 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK’nın 309. maddesinin 4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 06/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.