Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/24286 E. 2021/368 K. 12.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/24286
KARAR NO : 2021/368
KARAR TARİHİ : 12.01.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
1-Sanığın tehdit eylemini ” birden fazla kişiyle birlikte ” gerçekleştirdiği kabul edilmesine rağmen, sevk maddesinin ” TCK’nın 106/2,c ” maddesi yerine yazım hatası yapılarak ” TCK’nın 106/2,a ” olarak yazılması,
2-Mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenmeyen sanık hakkında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28/04/2009 gün 2008/5-202 Esas, 2009/102 sayılı Kararında belirtildiği üzere, mahkumiyetin yasal sonucu olması nedeniyle kazanılmış hakka konu olmayan, TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluğunun uygulanmasına yer olmadığına karar verilerek aynı maddenin 1-4. fıkralarına aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık …’ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, hüküm fıkrasından ” TCK’nın 53.maddesinin uygulanmamasına ve TCK’nın 106/2,a maddesi gereğinceye dair kısımlar ” çıkarılarak, yerlerine ” TCK’nın 106/2,c maddesi gereğince ” ve ” Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı uzun süreli hapis cezası ertelenen sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle; sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.