Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/21140 E. 2021/17762 K. 03.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/21140
KARAR NO : 2021/17762
KARAR TARİHİ : 03.06.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

KARAR

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, temyiz sebeplerine göre, sanık hakkında hakaret suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verildiği, akabinde sanığın dilekçesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 15/11/2019 tarihli ek kararı ile 7188 sayılı Kanunda belirtilen 15 günlük sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verildiği ve bu ek kararın sanık tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla, sanığın öğrenme üzerine 13/11/2019 tarihli dilekçesi ile yeni çıkan yasadan faydalanmak istediğini belirterek kararı temyiz ettiği, dolayısıyla başvurunun 7188 sayılı kanunda belirtilen 15 günlük süre içinde yapıldığı belirlenerek, bölge adliye mahkemesinin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itiraz bu nedenle yerinde görüldüğünden, ek kararın kaldırılması suretiyle, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK’nın 288. ve 294. maddeleri kapsamında sanığın belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek yapılan incelemede: başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Hakaret suçunun aleni olarak işlenmesine karşın, sanık hakkında TCK’nın 125/4. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
28/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi uyarınca, adli para cezalarının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebilecek olması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafisinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, bu nedenle HÜKMÜN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine” ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE,
28/02/2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/2-a maddesi uyarınca dosyanın Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesine Yargıtay ilamının bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.