Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/20731 E. 2020/16977 K. 18.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/20731
KARAR NO : 2020/16977
KARAR TARİHİ : 18.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu kabul etmediği, istemi dışında başka bir cezeaevine nakline yönelik işlemlerin yapılması sırasında sanığın iddianame konusu tehdit sözlerini söylediğinin anlatılması karşısında, yapılan işleme duyduğu kızgınlıkla tehdit içerikli sözleri söylediği anlaşılan olayda; sanığın hangi görevin yapılmasına yönelik olarak tehdit eylemini gerçekleştirdiği, gerekçeleriyle karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gösterilmeden ve eyleminin TCK’nın 106/1. maddesinde yer alan suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de;
a) TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi” çerçevesinde somut olay açıkça irdelenerek, temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, “TCK’nın 61. maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önemi, kastın ağırlığı ve suç işlenmesindeki özelliklere göre” şeklindeki yetersiz gerekçeyle, temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılarak fazla belirlenmesi,
b) Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerde, TCK’nın 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında indirim yapılırken, sanığın 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmesi gerekirken, 22 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini,
c) Sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. maddesinin uygulanması halinde ise;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık … ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.