Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/2068 E. 2020/17719 K. 24.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2068
KARAR NO : 2020/17719
KARAR TARİHİ : 24.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık …’ın temyiz talebinin sanık sıfatıyla hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde,
İddianame içeriğinde, sanığın, katılan …’a yönelik herhangi bir tehdit sözünden bahsedilmediği halde, mahkemece, sanığın tartışma sırasında katılana “ailenin oturduğu yeri biliyorum ayağını denk al seni öldürürüm, döverim” diyerek tehdit ettiği kabul edilip, CMK’nın 225/1. maddesine aykırı olarak, iddianamede anlatılmayan eylem nedeniyle sanık hakkında hüküm kurulması,
2)Katılan …’a karşı hakaret ve silahla kasten yaralama, katılan …’na karşı ise kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Katılan …’na karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükümde,
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan TCK’nın 86/2. maddesi kapsamındaki basit yaralama suçunun 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi olması ve buna ilişkin dosyada herhangi bir işlemin yapılmaması karşısında, anılan Yasanın 253, 254. maddeleri gereğince uzlaştırmaya ilişkin hükümlerin uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b)2-a numaralı bozma nedenine göre uzlaşmanın sağlanamaması halinde ve diğer katılana yönelik mahkumiyet hükümleri açısından;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1 -(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin,7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
c)Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.