Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/1945 E. 2020/18087 K. 25.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1945
KARAR NO : 2020/18087
KARAR TARİHİ : 25.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklar … ve … hakkında müştekiler … ve …’a yönelik yaralama, sanık … hakkında müştekiler …’ye yönelik yaralama suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklara yükletilen yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirdiğinden ve sanıklar …, … ve …’nin temyiz iddiaları yerinde görülmekle hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmak suretiyle sair yönleri usül ve kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında silahlı tehdit eyleminden kurulan hüküm ile sanıklar …, hakkında katılan … …’e yönelik yaralama eylemlerinden kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanık …’nin, silahlı tehdit suçlamasını kabul etmemesi ve dosyada müştekiler … ve …’in soyut beyanları dışında başkaca delil bulunmaması karşısında, müştekilerin beyanlarının ne suretle sanık savunmasına üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanık … hakkında silahlı tehdit suçundan kurulan hükümde uygulama kanun maddesinin” 106/2-a yerine , “86/2” olarak gösterilmesi,
c-Sanıklar …, ‘nin katılan ….’e yönelik yaralama eylemleri açısından, katılan …’in aşamalarda, tarafların kavga ettiğini görmesi üzerine kavgaya müdahale ettiğini, bu esnada kolunun incindiğini, kavga esnasında kimin koluna vurduğunu görmediğini beyan etmesi ve sanıklar … ve …’nin katılanı yaralamadıklarını savunmaları karşısında, olaya müdahale eden diğer polis memurlarının kimlik bilgileri tespit edilip olayla ilgili beyanları alındıktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
c-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,Bozmayı gerektirdiğinden, sanıklar … ve …’nin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.