Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/19295 E. 2020/20819 K. 22.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19295
KARAR NO : 2020/20819
KARAR TARİHİ : 22.12.2020

KARAR

Hakaret suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Antalya ( Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 23/05/2012 tarih ve 2011/547 esas, 2012/1006 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 02/07/2015 tarih ve 2015/2294 esas, 2015/3972 karar sayılı kararıyla;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, oy birliği ile karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/06/2020 tarih ve KD-2020/48966 sayılı yazısı ile;
“Hükümlü … 12/05/2020 tarihli dilekçesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen tebliğnamenin kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi gereğince itiraz yasa yoluna başvurulmasını talep etmiştir.
1412 sayılı CMUK’nın 316/3. maddesinde düzenlenen “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen tebliğname, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi halinde sanık veya müdafii ile müdahil, şahsi davacı veya vekillerine dairesince tebliğ olunur. İlgili taraf tebliğden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevap verebilir” hükmü gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen tebliğnamenin sanığa tebliğ edilmesi gerektiği halde, tebliğnamenin sanığa tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığından 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi gereğince Yüksek Daire’nin kararına karşı itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
SONUÇ VE İSTEM : 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine eklenen 2. ve 3. fıkra hükümleri uyarınca Yüksek Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 02/07/2015 gün ve 2015/2294 Esas, 2015/3972 Karar sayılı sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin kararının kaldırılmasına,
6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesine eklenen 3. fıkra hükmü gereğince itirazımızın Yüksek Daire’nizce yerinde görülmemesi halinde dosyanın Yüksek Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi itirazen arz ve talep olunur.” denilmiştir.
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, sanık … hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 02/07/2015 tarih ve 2015/2294 esas, 2015/3972 karar sayılı kararına ilişkindir.
III-YAPILAN İŞLEMLER
Yapılan itiraz üzerine sanık …’e Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04/02/2014 tarihli, 2012/271058 numaralı tebliğnamesi usulüne uygun olarak 04/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 02/07/2015 tarih ve 2015/2294 esas, 2015/3972 karar sayılı sanık … hakkında hakaret suçundan mahkumiyetine ilişkin verilen onama kararının KALDIRILMASINA,
Antalya ( Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 23/05/2012 tarih ve 2011/547 esas, 2012/1006 karar sayılı hükmünün yeniden incelenmesi sonucu;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19.08.2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.