YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/18459
KARAR NO : 2020/17451
KARAR TARİHİ : 23.11.2020
KARAR
Göçmen kaçakçılığı yapma suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 79/1-b, 79/3, 35/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 11 ay 7 gün hapis cezası ve 20,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2013 tarihli ve 2010/579 esas, 2013/542 sayılı kararının 06/02/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle daha önce verilen hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanunu’nun 79/1-b, 79/3, 35/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 11 ay 7 gün hapis cezası ve 20,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2018 tarihli ve 2016/142 esas, 2018/150 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
“Dosya kapsamına göre,
1-Kayden 17/10/1992 doğumlu olup suçun işlendiği 09/07/2010 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği halde, indirip yapılmadan fazla ceza tayin edilmesinde;
2-09/07/2010 günlü suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve bu tarihten önce hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmolunan 11 ay 7 gün hapis cezasının kısa süreli olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki hüküm uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde;
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Hukuksal Değerlendirme:
A- Bir Numaralı Talep Açısından:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5377 sayılı Kanun ile değişik 31/3. maddesinde: “Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz.” hükmü yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; dosyadaki nüfus kayıt belgesine göre, 17/10/1992 doğumlu olup suçun işlendiği, 09/07/2010 tarihinde, 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa verilen cezanın, 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesi gereğince indirilmediği görülmektedir.
Bu itibarla, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken, TCK’nın 31/3. maddesi uygulanmayarak fazla ceza belirlenmesi hukuka aykırıdır.
B- İki Numaralı Talep Açısından:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, adlî para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilebileceğine yer verilmiş, aynı maddenin 3. fıkrasında ise, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 09/07/2010 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
C- TCK’nın 79/3. maddesinin uygulanması açısından:
TCK’nın göçmen kaçakçılığı suçunu düzenleyen 79. maddesinin üçüncü fıkrasında: “Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.” düzenlemesi ile suç üzerinde hakimiyet kuran fail sayısında çokluğun artırım nedeni olduğu düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda, suça sürüklenen çocuğun itham edildiği örgüt üyeliği suçundan beraat etmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde, TCK’nın 79/3. maddesi uygulanması ile fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür.
II- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Edirne 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27/02/2018 tarihli ve 2016/142 esas, 2018/150 sayılı kararının, suça sürüklenen çocuk … hakkında, göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bakımından 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık suça sürüklenen çocuğa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile suça sürüklenen çocuğun kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek, göçmen kaçakçılığı suçundan, TCK’nın 79/1-b. maddesi uyarınca hükmolunan 3 yıl hapis ve 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
3- Suçun teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla, TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca ¾ oranında indirim yapılarak 9 ay hapis ve 1 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
4- Suç tarihinde suça sürüklenen çocuğun 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılarak 6 ay hapis ve 1 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
5- TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun cezasında, 1/6 oranında indirim yapılarak 5 ay hapis ve 1 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,
6- TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrasındaki zorunluluk dikkate alınarak, hapis cezasının takdiren TCK’nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü 20,00 TL’den hesaplanarak, 3.000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, sanığın neticeten 3.000,00 TL adli para cezası ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının aylık 24 eşit taksit halinde ödenmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına,
7- Dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.