Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/1817 E. 2020/17335 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1817
KARAR NO : 2020/17335
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- Sanık hakkında tehdit ve mağdur …’a yönelik yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydındaki Yatağan (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/80 E. 2008/291 K. sayılı ilamına konu hükümlülüğünün temyize konu suç tarihi olan 15/11/2009 tarihinden sonra 14/07/2010 tarihinde kesinleşmesi, adli sicil kaydındaki Yatağan (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/216 E. 2007/201 K. sayılı ilamına konu hükümlülüğün ise verildiği tarih itibariyle kesin nitelikte olması, diğer ilamlara konu hükümlülüklerinin ise tekerrüre esas olan sürelerinin suç tarihi itibariyle dolduğunun anlaşılması karşısında, suç tarihi itibariyle tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında, TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, tekerrür uygulamasına ilişkin kısmın hükümden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında katılan …’ya yönelik yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın tekerrüre esas alınan adli sicil kaydındaki Yatağan (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/80 E. 2008/291 K. sayılı ilamına konu hükümlülüğünün temyize konu suç tarihi olan 15/11/2009 tarihinden sonra 14/07/2010 tarihinde kesinleşmesi, adli sicil kaydındaki Yatağan (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2005/216 E. 2007/201 K. sayılı ilamına konu hükümlülüğün ise verildiği tarih itibariyle kesin nitelikte olması, diğer ilamlara konu hükümlülüklerin ise tekerrüre esas olan sürelerinin suç tarihi itibariyle dolduğunun anlaşılması karşısında, suç tarihi itibariyle tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında, TCK’nın 58/3. maddesi uyarınca seçimlik cezalardan hapis seçilip aynı Kanunun 1. fıkrası uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.