Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/17355 E. 2022/17193 K. 19.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/17355
KARAR NO : 2022/17193
KARAR TARİHİ : 19.09.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık …’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B) Sanık … hakkında kurulan hükümlerin temyizinde;
Başka suçtan aynı yargı yeri çevresindeki ceza infaz kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanığın, duruşmadan bağışık tutulma talebi olmadığı halde, 13/11/2015 tarihli son oturumda duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
C) Sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda sanık …’nın kolluk görevlilerine söylediği iddianamede belirtilen ve mahkemece kabul edilen sözler müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçe ile hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2) Kabule göre de;
Olayın aleni yer olan karakolun önünde meydana geldiğinin kabul edilmesi karşısında; sanık hakkında hakaret suçunda TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar … ve …’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, sanık … hakkında sair yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken (C-2) nolu bozma yönünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanık hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.