YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/16720
KARAR NO : 2022/18041
KARAR TARİHİ : 26.09.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık hakkında TCK’nın 125/3-a.c.maddesi uyarınca suçun iki nitelikli hali bulunmasına rağmen alt sınırdan uzaklaşılmayarak ceza tayini,
2) TCK’nın 125/4. maddesinde ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, somut olayda polis merkezi içerisinde müracaatta gerçekleşen hakaret eyleminde aleniyet öğesinin oluşup oluşmadığının, TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
3) TCK’nın 50/2.maddesine aykırı olarak seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi halinde bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi,
Kabule göre;
a- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38.maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7. ve 5271 sayılı CMK’nın 251. vd.maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
b- Temel cezanın hapis cezası olarak belirlenmesine karşın, hüküm fıkrasında TCK’nın 50/1-a.maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilirken uygulama maddesi olarak TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, CMK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.