Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/14214 E. 2020/21479 K. 24.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/14214
KARAR NO : 2020/21479
KARAR TARİHİ : 24.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Müstehcenlik
HÜKÜM : Beraat

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK’nın 226. maddesinde düzenlenen müstehcenlik suçunun üçüncü fıkrasında müstehcenliğe karşı çocukları korumaya yönelik iki ayrı suç tanımına yer verilmiştir. Bunlardan birincisi; müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukların kullanılması suretiyle oluşmaktadır. İkinci suç ise, bu ürünlerin ülkeye sokulması, çoğaltılması, satışa arzı, satışı, nakli, depolanması, ihracı, bulundurulması ya da başkalarının kullanımına sunulması fiillerinden birinin işlenmesiyle oluşmaktadır.
Beşinci fıkraya göre; üç ve dördüncü fıkralardaki suçların konusunu oluşturan ve müstehcenlik bakımından mutlak yasak kapsamına giren ürünlerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması, yayınlanmasına aracılık edilmesi ya da çocukların görmesinin, dinlemesinin veya okunmasının sağlanması, ayrı bir suç oluşturmaktadır.
El konulan materyallerde hem çocukların kullanıldığı cinsel içerikli görüntülerin bulundurduğunun tespiti, hem de bu görüntülerin internet ortamında yayınladığının tespiti halinde ise, her ne kadar sanığın eylemleri TCK’nın 226/3. maddesinin son cümlesi ve 226/5. maddesindeki iki ayrı suçu oluştursa da, TCK’nın 44. maddesinde tanımlanan fikri içtima kuralı gereğince en ağır cezayı öngören TCK’nın 226/5. maddesinin uygulanması ve mağdur sayısınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmelidir.
Bu açıklamalar göz önüne alındığında inceleme konusu olayda, ABD Ulusal Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi tarafından yapılan bildirim üzerine yapılan soruşturmada, National Center For Missing and Exploited Children (NCMEC)’e üye servis sağlayıcıları tarafından (Facebook, Twitter vs.) çocuk pornografisi yüklemelerinin bildirildiği, kullanıcının “[email protected]” isimli e-mail adresinden bağlanan, “95.10.161.419” giriş IP ile “alibereket07-2796960441-2014-11-03-10306” Zip uzantılı yüklenen dosya bilgisinin olduğu, sanığın savunmasında bildirilen IP adresinin kendisi tarafından kullanıldığını beyan etmesi ve el konulan 2 no.lu materyal (250 GB harici harddisk) üzerinde Antalya Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün yapmış olduğu incelemede NCMEC tarafından rapor ekinde gönderilen resimlerin bire bir eşleştiğinin bildirilmesi, aynı materyal içerisinde yapılan incelemede birçok çocuk pornosuna ait olan ve olabileceği düşünülen resme rastlanıldığının tespiti, Yerel Mahkemece yapılan değerlendirmede ise fotoğraflardaki şahısların ilk bakışta çocuk olduğuna dair bir kanaatin oluşmadığı, birçok görüntüde şahısların cinsel organları dışında vücutlarının ve yüzlerinin görünmediğinin belirtildiği görülmekle,
Uyuşmazlığın sağlıklı bir biçimde çözümü için sanıktan ele geçirilen 2 no.lu materyal (250 GB harici harddisk) üzerinde konusunda uzman bilirkişilerce inceleme yapılması sağlanıp, müstehcen olduğu değerlendirilen görüntülerin tamamı hakkında detaylı bilirkişi raporu aldırılarak, bu görüntülerde çocukların kullanılıp kullanılmadığının tespiti, ABD Ulusal Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi National Center For Missing and Exploited Children (NCMEC) tarafından rapor ekinde gönderilen resimlerle sanıktan elegeçirilen görüntülerin karşılaştırması yapılarak Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri yada benzeri internet siteleri üzerinden bu görüntülerin paylaşılıp paylaşılmadığının tespiti, sonucuna göre Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde TCK’nın 226. maddesi fıkralarından hangisinin uygulanacağı tartışılarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek, eksik inceleme ve yerinde görülmeyen gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.