Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/11397 E. 2021/5749 K. 23.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/11397
KARAR NO : 2021/5749
KARAR TARİHİ : 23.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre katılan sanık … hakkında hakaret suçundan dava açıldığı halde hüküm kurulmamış ise de; zamanaşımı süresi içerisinde karar verilebileceği anlaşılarak dosya görüşüldü:
1- Sanığın katılana yönelik söylediği kabul edilen “senin o emanetini de g.t sokacağım, o parayı da ödeyecektim ya bu saaten sonra kralı gelsin alsın parayı ödemiyorum tamam kralı gelsin şimdi” şeklindeki sözlerin tehdit suçunu oluşturması karşısında, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle hakaret suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2- 1 nolu bozma ilamına uyularak eylemin TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ; hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanun’un 35. maddesiyle değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince tehdit suçu yönünden usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında uzlaşma kapsamında olmayan TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ile uzlaşma kapsamında olan hakaret suçunun birlikte işlenmesi nedeniyle CMK’nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle bu tarihte yapılmış olan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu, ancak somut olayda yargılamanın hiç bir aşamasında taraflara uzlaşma teklifinde bulunulmadığı ve yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan beraat kararı verilmesi karşısında; hakaret suçunun, CMK’nın 253/1-a maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, aynı Kanun’un 253 ve devamı maddeleri uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’nin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.