YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1083
KARAR NO : 2020/20293
KARAR TARİHİ : 17.12.2020
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Dairemizin 02/05/2019 tarih 2015/1287 esas ve 2019/7958 karar sayılı ilamı ile dosyada bulunan ve temyiz eden bir kısım sanıkların talepleri hakkında karar verildiği ancak sanık …’in temyiz istemi hakkında bir karar verilmediğinin belirlenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen ek tebliğname incelenmekle dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak ;
1- İddianame içeriğinde ve gerekçeli kararda, taraflar arasında önceden beri süregelen bir husumetin varlığı nedeniyle yapılan tartışma sırasında atılı suçların karşılıklı işlenmesi ve mahkemece de, tartışmanın nedeninin belirlenemediğinin açıklanması karşısında, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması açısından, ilk haksız eylemin kimden kaynaklandığının araştırılması, tespit edilemediği takdirde şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanık hakkında her iki suç yönünden de haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- İddianame içeriğinde, sanık …’in temyiz dışı diğer sanıklarla birlikte, mağdur …’ye ait kahvehaneye taş ve şişe fırlattıkları ancak bunların isabet etmemesi sonucu yaralama eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığının, yalnızca temyiz dışı sanık …’in fırlattığı şişenin mağdur …’e isabet ettiğinin belirtilmesi karşısında, sanık … hakkında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerekirken, temyiz dışı sanık …’in kardeşi olan Tayfur’un da, sırf ağabeyinin yanında olması nedeniyle, temyiz dışı sanık …’in kasten yaralama eylemine iştirak ettiğinden bahisle yasal olmayan bu gerekçeyle, sanık … hakkında kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Sanığın adli sicil kaydında ilamın görülen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, suç tarihi itibarıyla anılan düzenlemenin yürürlükte bulunmaması nedeniyle daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın engel oluşturmaması karşısında, sanık hakkında kasten yaralama suçu açısından ”şartları oluşmadığı” şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Sanığın adlı sicil kaydında kasıtlı bir suçtan kesinleşmiş mahkumiyetinin olmaması, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışından söz edilmemesi, sanık ve temyiz dışı diğer sanıkların karşılıklı olarak şikayetlerinden vazgeçmiş olmaları ve tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında TCK’nın 62. maddesi gereğince uygulama yapılması gerekirken, “şikayetlerini geri alarak birbirlerini cezadan kurtarmaya yönelik eylemleri, olay gerçekleşmeden önce aralarındaki husumeti bitirmek için bir araya gelip anlaşamadıkları halde, ceza alacakları ihtimali etrafında bir araya gelip anlaşabildikleri dikkate alınarak haklarında TCK’nın hakime takdir yetkisi tanıdığı 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.” şeklindeki ,yasal olmayan gerekçeyle, sanık hakkında anılan kanun maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi,