Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/10052 E. 2020/14948 K. 03.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10052
KARAR NO : 2020/14948
KARAR TARİHİ : 03.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A- Sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret, sanık … hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Olay günü sanığın müşteki …’a hitaben söylediği “siz kimsiniz lan kardeşime kimlik soruyorsunuz, burada devlet benim” şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Dosya kapsamına ve mahkeme kabulüne göre sanığın eylemini müşteki …’a yönelik gerçekleştirdiğinin kabul edilmesine rağmen, hüküm kurulurken birden fazla görevliye karşı hakaret suçunu işlediği belirtilerek TCK’nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle çelişki yaratılması,
2- Sanıklar hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
a- TCK’nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanık …’ın, müşteki … haricindeki görevli polis memurlarına karşı ne şekilde cebir ve tehditte bulunduğu belirlenmeden görevi yaptırmamak için direnme suçu nedeniyle tayin edilen cezanın 5237 sayılı TCK’nun 43/2. maddesi uyarınca artırıma tabi tutulması,
b- Sanıklar … ve … müdafiinin 15/06/2015 tarihli temyiz dilekçesinde lehe hükümlerin uygulanması talebi, TCK’nın 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, TCK’nın 51. maddesindeki ertelemeyi de kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
c- Sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar … ve … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.