Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2019/7712 E. 2021/29243 K. 14.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7712
KARAR NO : 2021/29243
KARAR TARİHİ : 14.12.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, katılan vekili

KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın aşamalarda sanık tarafından darp edildiğini belirtmesi ve adli muayene raporunda BTM ile giderilir yaralanmasının olduğunun tespit edilmesi karşısında katılan beyanı ve adli muayene raporuna neden itibar edilmediği karar yerinde tartışılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,
2-Katılanın aşamalarda, sanığın kendisini telefonla mesaj göndererek tehdit ettiğini belirtmesi, dosyada yer alan mesaj tespit tutanağında sanığın katılana hitaben “senin a.. koyacağım” ve “seni sinkaf edeceğim gel” şeklinde tehdit içerikli mesaj gönderdiğinin anlaşılması karşısında, “mesaj içeriklerinde açık bir şekilde tehidide rastlanılmadığı” şeklinde yerinde olmayan gerekçeyle, sanık hakkında beraat kararı verilmesi,
3-(İki) nolu bozmaya uyulması halinde;
6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
4-Sanık hakkında tehdit,kasten yaralama ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, her ne kadar sanığın hakaret ve kasten yaralama eylemleri uzlaşma kapsamında olup, soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifi yapılmış ise de, bu tarihte atılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenmiş olan tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması ve yapılan yargılama neticesinde sanığın tehdit suçundan beraat etmesi karşısında, TCK’nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçundan aynı Kanun’un 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Uzlaşmanın sağlanamaması halinde;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve  CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
6-Sanık müdafisinin 22/04/2015 tarihli beyanında lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 62. maddesinde öngörülen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar değerlendirilmeden “başkaca artırım ve eksiltmeye yer olmadığına” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile takdiri indirimin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
7-Sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden sanık hakkında CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun tartışmasız bırakılması,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafi ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.