Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2019/2516 E. 2019/12271 K. 02.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2516
KARAR NO : 2019/12271
KARAR TARİHİ : 02.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, tehdit suçu ile altsoya ve üstsoya karşı yaralama suçları ile birlikte işlenmiş ise de, suç tarihinin CMK’nın 253/3. maddesinin yürürülük tarihi olan 09/07/2009’dan önce olması nedeniyle tehdit suçu yönünden uzlaştırma hükümlerinin uygulanabileceği anlaşılmakla dosya görüşüldü:
A) Sanık hakkında mağdurlar … ve …’ya karşı kasten yaralama suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık … müdafiinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B- Sanık hakkında mağdur …’ya yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1) Hükmün açıklanmasına neden olan ilamda, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçundan kamu davası açılmış ise de, yapılan yargılama sonunda sanığın eyleminin aynı Kanunun 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilerek aynı Kanunun 106/1-2. cümlesi gereğince hüküm kurulduğu, iddianamede sanığa atılı 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte uzlaştırma kapsamında olmadığı, uzlaşma teklifi yapılmış ise geçersiz olacağı, sanığın eylemine uyan aynı Kanunun 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında olduğu anlaşılmakla, kovuşturma aşamasında 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma işlemlerinin yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmamış ise uyarlama
yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Kabule göre de;
a) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b) Bozma öncesi ilk kararda sanık hakkında hükmedilen 5 ay hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, hüküm o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiş ise de, temyiz dilekçesinde, sanık hakkında mağdur …’ya yönelik tehdit suçundan kurulan hükme ilişkin sanık aleyhine temyiz talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı bulunduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.