Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2019/2341 E. 2019/12883 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2341
KARAR NO : 2019/12883
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Sanığın tehdit eylemini, katılanlara karşı bir suç işleme kararı kapsamında tek bir fiil ile gerçekleştirmesi karşısında, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak;
1)Sanık ile ilgili olarak Şanlıurfa Askerlik Şubesi Başkanlığınca sanığın birlik adresi sevk ve terhis tarihlerine ilişkin dosyaya gönderilen yazıda sanığın 26/09/2014 tarihinde Gata Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığı psikiyatri polikliniğince askerliğe elverişli olmadığına ilişkin rapor düzenlenerek terhis edildiğinin bildirilmesi ve suç tarihinden 8 gün sonra Lüleburgaz Devlet Hastanesince karışık anksiyete ve depresif bozukluk tanısıyla bir ay hava değişimi verildiğinin anlaşılması karşısında, bu tespitlerin ve raporların suç tarihine oldukça yakın olması da göz önüne alınarak, suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma
işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.