Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2018/7957 E. 2019/142 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7957
KARAR NO : 2019/142
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Hakaret suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık tebliğnameye uygun olarak, sanık …’ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Tehdit suçuna ilişkin hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3. ve 5271 sayılı CMK’nın 34, 230, 232 ve 289/1-g. (1412 sayılı CMUK’un 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-Sanığın, hükmün açıklanmasına neden olan hakaret ve tehdit suçlarını uzlaşma kapsamında olmayan ve birlikte işlendiği iddia edilen ihalaye fesat karıştırma suçundan mahkum olmaması durumunda;
Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçların, TCK’nın 125/1. maddesi ve TCK’nın 106/1-1. cümlesi uyarınca hükmolunan hakaret ve tehdit olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçu uzlaştırma kapsamına alınmış ve sanığa isnat edilen hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek yeni düzenleme karşısında, bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerktiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu
-2-
kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, hakaret ve tehdit suçları yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
3-Sanığın, katılana söylediği iddia ve kabul edilen sözlerin TCK’nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesinde tanımlanan sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan, aynı maddenin ilk cümlesi gereğince hükümlülük kararı verilmesi,
4-Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.