Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2018/7928 E. 2018/22214 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7928
KARAR NO : 2018/22214
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Silahla tehdit suçundan sanık …’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 57/7. maddesi uyarınca alkol bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına ve madde bağımlılığından kurtulmasına kadar tedavinin devam ettirilmesine dair kapatılan ….23. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2012 tarihli ve 2012/656 esas, 2012/936 sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 08/11/2018 gün ve 94660652-105-34-7783-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2018 gün ve 2018/91435 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 57/7. maddesinde yer alan “Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir.” şeklindeki düzenleme ve sanığın alkol bağımlısı olduğuna ilişkin dosya içerisinde herhangi bir doktor raporu bulunmaması karşısında, sanığın alkol bağımlılığından kurtulması için 5237 sayılı Kanun’un 57/7. maddesi gereğince tedavi altına alınmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Silahla tehdit suçundan sanık …’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5237 sayılı Kanun’un 57/7. maddesi uyarınca alkol bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına ve madde bağımlılığından kurtulmasına kadar tedavinin devam ettirilmesine dair kapatılan ….23. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2012 tarihli ve 2012/656 esas, 2012/936 sayılı kararının, TCK’nın 57/7. maddesinde yer alan “Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir.” şeklindeki düzenleme ve sanığın alkol bağımlısı olduğuna ilişkin dosya içerisinde herhangi bir doktor raporu bulunmaması karşısında, sanığın alkol bağımlılığından kurtulması için 5237 sayılı Kanun’un 57/7. maddesi gereğince tedavi altına alınmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
./..
.2.

II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Dosya içerisinde sanık …’in alkol bağımlısı olduğuna ilişkin herhangi bir rapor bulunmamasına karşın, sanığın alkol bağımlılığından kurtulması için TCK’nın 57/7. maddesi uyarınca tedavi altına alınmasına karar verilmesinde isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
TCK’nın 57. maddesinin 7. fıkrası; “Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dairemizin 10/12/2015 tarihli ve 2015/22480 esas, 2015/39738 sayılı kararında da belirtildiği üzere, suç işleyen kimse madde bağımlısı ise, bu durumda güvenlik tedbiri olarak bu bağımlılığından kurtarılması için bağımlılara özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Madde bağımlılarının tedavisi, toplum açısından tehlikelilikleri ortadan kalkıncaya kadar değil, madde bağımlılığından kurtuluncaya kadar devam eder. Bu kişilerin madde bağımlılığından kurtulduğu kurumun sağlık kurulu raporu ile belgelendirildiğinde, mahkeme kararıyla serbest bırakılır. Burada dikkat edilecek husus bu hükmün, ancak alkol ve uyuşturucu madde kullanımının bağımlılık aşamasına gelmesi durumunda uygulanabileceğidir. Yoksa her alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili durumda bu hüküm uygulanmaz. Kişilerin bağımlı olup olmadığı da ancak kurul raporuyla belirlenmelidir.

İncelenen dosyada;
Sanık … hakkında eşine yönelik silahla tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle yargılanıp cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, mağdurun yargılama sırasında şikayetinden vazgeçtiği, sanık ve mağdurun mahkemedeki ifadelerinde olay sırasında sanığın alkollü olduğunu beyan ettikleri, yargılama neticesinde ….23. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2012 tarihli ve 2012/656 esas, 2012/936 sayılı kararıyla hakaret suçundan kamu davasının düşmesine, tehdit suçundan ise sanığın TCK’nın 106/2-a ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararda ayrıca TCK’nın 57/7. maddesi uyarınca sanığın alkol bağımlısı olduğuna dair iddia ve samimi beyanları bulunduğundan bahisle alkol bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına ve madde bağımlılığından kurtulmasına kadar tedavinin devam ettirilmesine karar verildiği, kararın kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Dosya içerisinde sanık …’in alkol bağımlısı olduğuna ilişkin rapor bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın alkol bağımlılığından kurtulması için TCK’nın 57/7. maddesi gereğince tedavi altına alınmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, sanığın alkol bağımlısı olduğuna dair iddia ve samimi beyanları bulunduğundan bahisle alkol bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına ve madde bağımlılığından kurtulmasına kadar tedavinin devam ettirilmesine dair ….23. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2012 tarihli ve 2012/656 esas, 2012/936 sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
./..
.3.

IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, ….23. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2012 tarihli ve 2012/656 esas, 2012/936 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Bozma nedenine göre, TCK’nın 57/7. maddesinin uygulanmasına dair fıkranın karardan çıkarılmasına,
3)Bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.