Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2018/7483 E. 2018/20315 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7483
KARAR NO : 2018/20315
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

Tehdit suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine dair, Muğla Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen 10/03/2009 gün ve 2008/636 esas, 2009/208 karar sayılı hükmün, adı geçen sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 08/05/2013 gün ve 2011/14259 esas, 2013/14038 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5237 sayılı TCK’nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık …’nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına”, şeklinde karar verilmiştir.
I-İTİRAZ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/10/2018 gün ve KD-2018/74812 sayılı yazısı ile;
“Tehdit suçundan sanık …’nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 106/1, 62/1, 53/1-2, 58. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hak yoksunluğu, mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin Muğla Sulh Ceza Mahkemesinin 10/03/2009 tarihli ve 2009/208 sayılı kararı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenen 17/06/2011 tarihli tebliğnameyle hükmün 53/1. maddesinin (c) bendi bakımından düzeltilerek onanması talep edilmiş, yüksek Dairenizin 08/05/2013 tarihli ve 2011/14254-2013/14038 sayılı ilamıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, Muğla 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/08/2018 tarihli yazısı üzerine aşağıda belirtilen nedenle itiraz edilmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 58. maddesin 2. fıkrasınında;
“Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimine esas alınan 2 ay hapis cezasına ilişkin Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2002/45 esas- 2002/119 karar sayılı ilamı 23/03/2004 tarihinde infaz edilmiş olup, yasada öngörülen üç yıllık süre tehdit suçunu işlediği 15/06/2008 tarihine kadar geçmiştir.
Dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı belirlendiğinden, bu durum usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Açıklanan nedenlerle itirazın kabulü ile Yüksek Dairenizin 08/05/2013 tarihli ve 2011/14259-2013/14038 sayılı düzeltilme suretiyle onama kararı kaldırılarak, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesi uyarınca, hükümden 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ile cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak hükmün DÜZELTİLMEK suretiyle ONANMASI, itirazın yerinde görülmemesi halinde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na gönderilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” biçiminde istemde bulunulması üzerine, dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II-İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, tehdit suçundan sanık …’nin mahkumiyet hükmüne karşı, adı geçen sanığın temyiz başvurusu üzerine, Yerel Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına dair, Dairemizin 08/05/2013 gün ve 2011/14259 esas, 2013/14038 sayılı kararına yönelik olup, mahkumiyet hükmünde yer alan, TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezanın infaz edilmesi kararının, hüküm fıkrasından çıkartılarak, hükmün bu şekilde düzeltilmesinin mümkün olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-KARAR:
Mahkumiyet hükümlerinin mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi hususu TCK’nın 58. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan Kanun maddesinin ikinci fıkrasında; “Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; a)Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b)Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Somut olaya ilişkin dosya incelendiğinde; sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan, Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 2002/45 esas, 2002/119 karar sayılı ilamındaki 2 ay hapis cezasının, 23.03.2004 tarihinde infaz edildiği ve infazının üzerinden, incelemeye konu tehdit suçunu işlediği 15.06.2008 tarihine kadar, üç yıllık sürenin geçtiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmündeki TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın, hükümden çıkartılarak düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan gerekçelerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 08/05/2013 gün ve 2011/14259 esas, 2013/14038 karar sayılı kararının itiraz nedeniyle sınırlı olarak KALDIRILMASINA,
Dosyanın yeniden incelenmesi neticesinde;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Tekerrür uygulamasına esas alınan, Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 2002/45 esas, 2002/119 karar sayılı ilamındaki 2 ay hapis cezasının, 23.03.2004 tarihinde infaz edildiği ve infazının üzerinden, incelemeye konu tehdit suçunu işlediği 15.06.2008 tarihine kadar, TCK’nın 58/2. maddesinde öngörülen üç yıllık sürenin geçtiği gözetilmeden, mahkumiyet hükmünün mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, 2-5237 sayılı TCK’nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık …’nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları, tekerrür uygulamasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılması, TCK’nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun da, sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması, biçiminde DÜZELTİLMESİNE, hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.