YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7060
KARAR NO : 2018/22311
KARAR TARİHİ : 20.12.2018
Sanık … hakkında tehdit ve hakaret suçlarından yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetlerine dair …. …. 59. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 06/10/2017 gün ve 2017/438 karar sayılı hükümlerin o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık … tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 13/09/2018 gün ve 2018/2412 esas, 2018/14391 sayılı kararıyla,
Bozma kararı üzerine; Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
CMK’nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacının, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacağı, uzlaştırmacının, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabileceği düzenlenmiş, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılacağı belirtilmiştir. Eğer uzlaştırmacı taraflara ulaşamamış ise ancak açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla uzlaşma teklifinde bulunabilecektir. Uzlaştırmacının tarafların bulunduğu yerdeki uzlaştırma bürosuna talimat yazma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Uzlaştırmanın yargı işlemi niteliğinde olduğu nazara alındığında anılan fıkrada sözü edilen açıklamalı tebligat, kazai mercilerce yapılacak tebligatı düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak olan tebligattır ve normal posta yoluyla bu işlem gerçekleştirilemeyecektir. Açıklamalı tebligat ya da istinabe işlemi ancak uzlaştırmacıya görev veren uzlaştırma bürosu aracılığıyla yerine getirilebilecektir.
Bu açıklamalar karşısında, uzlaşma teklif formlarının müşteki …’a iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği anlaşıldığından, uzlaşma tekliflerinin taraflara yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, karar verilmiştir.
I-İTİRAZ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/10/2018 gün ve 4 – 2018/14954 sayılı yazısı ile,
KONUNUN TAKDİMİ: …. Cumhuriyet Başsavcılığının, 18/03/2010 tarih ve 2010/2668 Esas sayılı iddianamesiyle, sanık … hakkında müşteki Hamdi Turan’a yönelik tehdit ve hakaret suçlarını işlediği ileri sürülerek TCK 106/1, 125/2-1 maddelerince cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, …. …. 19. Asliye Ceza Mahkemesinin,28/03/2013 tarih ve 2010/561 Esas ve 2013/147 Esas sayılı ilamıyla, 1- TCK 106/1, 43/1, 62 md 6 ay 7 gün hapis ve TCK 53/1 md 2- TCK 125/1, 43/1, 62 md 2 ay 28 gün hapis ve TCK 53/1 md cezalandırılmasına karar verildiği,
./…
-2-
Hüküm yasal süresi içinde sanık tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 26/01/2017 tarih ve 2014/42600 Esas ve 2017/2990 Karar sayılı ilamıyla, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi karşısında tehdit ve hakaret suçuna yönelik, uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmaması konusunda sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu nedenle hükmün bozulmasına karar verildiği,
…. 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06/10/2017 tarih ve 2017/125/2017/438 Karar sayılı ilamıyla, sanık ile müşteki arasında anlaşma sağlanamadığından uzlaştırma hükümlerinin uygulanamadığı ve sanık hakkında 1- TCK 106/1, 43/1, 62 md 6 ay 7 gün hapis ve TCK 53/1 ve 2- TCK 125/1, 43/1, 62 md 2 ay 28 gün hapis ve TCK 53/1 md cezalandırılmasına karar verildiği,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13/09/2018 gün ve 2018/2412 Esas, 2018/14391 Karar sayılı kararıyla, uzlaşma teklif formlarının müşteki …’a iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği anlaşıldığından, uzlaşma tekliflerinin taraflara 7201 sayılı yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine hükmolunması, usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulmasına karar verildiği,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13/09/2018 gün ve 2018/2412 Esas, 2018/14391 Karar sayılı bozma kararının hukuka aykırı nitelikte olduğu, 5 Ağustos 2017 günlü ve 30145 sayılı Resmî Gazete yayımlanan Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin ortak hükümler başlıklı beşinci bölümün 29/3 maddesinde, Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir. şeklinde hüküm bulunduğu,
Bunun dışında tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerince yapılabileceğine ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı,
Müşteki …’a yönelik Uzlaştırmacı Selma Altun tarafından gönderilen uzlaşma çağrı tutanağında yasal olarak gerekli bütün açıklamaların yapıldığı ve tebligat müştekiye ulaştırıldığı ve posta alındısının dosyada mevcut olduğu ve sonuç olarak müştekinin kendisine yapılan uzlaştırma çağrısından haberdar olduğu ve uzlaştırma talebini reddettiği, bu aşamadan sonra tebligatın geçersiz olduğunun kabul edilemeyeceği, kaldı ki 7201 sayılı Tebligat Kanunun 32 maddesine göre, “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. şeklinde hüküm içermektedir.
Bu itibarla müşteki C.M.K’nun 253/4 maddesi kapsamında 3 günlük yasal süre içinde uzlaşma teklifine yönelik bir açıklamada bulunmadığı uzlaşma teklifini reddettiği anlaşılmakla, Yüksek Dairenin, uzlaşma tekliflerinin taraflara 7201 sayılı yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmadığı şeklindeki bozma kararının hukuka aykırı nitelikte olduğu,
Bu durumda Yüksek Dairece, müştekiye yönelik tebligatın 7201 sayılı yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmaması müştekinin tebligattan haberdar olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır. şeklinde ilamda eleştirinin yer alması,
./..
-3-
Bunun dışında, sanık hakkında hakaret suçundan TCK 125/1, 43/1, 62 md hüküm kurulduğu ve sonuç cezanın neticeten 3 ay 3 gün olarak hükmedilmesi gerekirken 2 ay 28 gün olarak eksik tayin edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş istede, bu durumun 1412 sayılı C.Y.Yasasının 326/son maddesince ilk hüküm sanık tarafından temyiz edildiği ve eksik hapis cezası tayin edilmesinin kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek Yüksek mahkemece verilen ilamda bu husus eleştiri yapılarak kararda yer olması ve sanık hakkında verilen hükmün onanması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ: İtiraza konu uyuşmazlık, müştekiye yönelik uzlaştırma tebligatının hukuken geçerli olup olmadığına ve hakaret suçundan verilen hapis cezasının eksik tayin edilip edilmediğine ilişkindir.
Uzlaştırma kurumu, uyuşmazlığın yargı dışı yolla ve fakat adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzlaştırma; bu kapsama giren suçlarda, fail ve mağdurun suçtan doğan zararın giderilmesi konusunda anlaşmalarına bağlı olarak, devletin de ceza soruşturması veya kovuşturmasından vazgeçmesi ve suçun işlenmesiyle bozulan toplumsal düzenin barış yoluyla yeniden tesisini sağlayıcı nitelikte bir hukuksal kurumdur.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 73. maddesinin 8. fıkrasında, “Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir” hükmü ile uzlaşma kurumuna, aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nun 253, 254 ve 255. maddelerinde ise, uzlaşmanın şartları, yöntemi, sonuçları, kovuşturma aşamasında uzlaşma ile birden fazla failin bulunması halinde uzlaşmanın nasıl gerçekleşeceğine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 2. maddesiyle, 5237 sayılı TCK’nun 73. maddesinin başlığında yer alan “uzlaşma” ibaresi metinden çıkarılmış, 45. maddesiyle de aynı maddenin 8. fıkrası yürürlükten kaldırılmış, yine 24 ve 25. maddeleri ile CMK’nun 253 ve 254. maddeleri değiştirilmiştir. Yapılan bu düzenlemeye göre uzlaştırmanın bir ceza muhakemesi kurumu olduğu açık ise de birey ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi nedeniyle maddi ceza hukukunu da ilgilendirdiği tartışmasızdır.
5271 sayılı CMK’nun 5560 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 253. maddesinde uzlaşmanın kapsamı;
“(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
2. Taksirle yaralama (madde 89),
3. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
4. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
5. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239) suçları.
./..
-4-
(2) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.
(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde belirlenmiş iken, 09.07.2009 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5918 sayılı Kanunun 8. maddesiyle CMK’nun 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz” cümlesi eklenmiş,
Suç ve karar tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile yapılan değişiklikle madde başlığı “Uzlaştırma” olarak değiştirilmiş ve;
“(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:
a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar.
b) Şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın, Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç, madde 86; madde 88),
2. Taksirle yaralama (madde 89),
3. Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
4. Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
5. Hırsızlık (madde 141),
6. Dolandırıcılık (madde 157),
7. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
8. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239), suçları
c) Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar.
(2) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.
(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz…” şeklinde kapsamı genişletilmiştir.
Görüldüğü gibi, 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamındaki suçların sayıları artırılmış, TCK’nun 106. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen tehdit, aynı Kanunun 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık ve 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçları uzlaştırma kapsamına alınmış, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar yönünden ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar da uzlaştırma kapsamına dahil edilmiştir.
./..
-5-
Bu yasa hükmü çerçevesinde, 5 Ağustos 2017 günlü ve 30145 sayılı Resmî Gazete yayımlanan Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin ortak hükümler başlıklı beşinci bölümünde;
MADDE 29 – (1) Uzlaştırmacı; şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hâli ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır.
(2) Müştekinin veya suçtan zarar görenin özel hukuk tüzel kişisi olması hâlinde vekâletnamede özel yetki var ise vekile de uzlaşma teklifinde bulunulabilir.
(3) Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.
(4) Uzlaşma teklif formunun istinabe suretiyle imzalatılması gereken hâllerde, teklif formu tarafın bulunduğu yer Cumhuriyet başsavcılığı istinabe bürosu aracılığıyla imzalatılır.
(5) Uzlaştırmacı tarafından yapılacak uzlaşma teklifi, Ek-4’te yer alan uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî sonuçlarının bulunduğu Uzlaşma Teklif Formu’nda yer alan bilgilerin açıklanması ve teklif formunun hazır bulunan ilgiliye imzalatılarak verilmesi suretiyle yapılır. Uzlaştırmacı tarafından bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirildiğine ve uzlaşma teklifinde bulunulduğuna ilişkin formun imzalı örneği uzlaştırma evrakı içine konulur.
(6) Uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır. Bu işlem uzlaştırmacının, büroya başvurarak teklif formunu vermesi üzerine gerçekleştirilir.
(7) Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.
Uzlaşma teklifini kabul süresi
MADDE 30 – (1) Uzlaşma teklifinde bulunulanlardan herhangi biri üç gün içinde teklifi yapan uzlaştırmacıya kararını bildirmediği takdirde, uzlaşma teklifi reddedilmiş sayılır. Bu durumda, Kanunun 255 inci maddesi hükmü saklı kalmak üzere, ayrıca diğerlerine uzlaşma teklifinde bulunulmaz. Hükümleri bulunmaktadır.
Bu yasal hükümler çerçevesinde, maddi olayda,anık … hakkında müşteki Hamdi Turan’a yönelik tehdit ve hakaret suçlarını işlediği ileri sürülerek tehdit ve hakaret suçunu işlediği kabul edilerek, 1- TCK 106/1, 43/1, 62 md 6 Ay 7 Gün Hapis ve TCK 53/1 md 2- TCK 125/1, 43/1, 62 md 2 Ay 28 Gün Hapis ve TCK 53/1 md cezalandırılmasına karar verildiği,
Hüküm sanık tarafından temyiz edildiği ve Yargıtay 4 Ceza Dairesinin, 26/01/2017 tarih ve 2014/42600 Esas ve 2017/2990 Karar sayılı ilamıyla, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi nedeniyle, tehdit ve hakaret suçuyla ilgili olarak uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmaması konusunda sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu nedenle hükmün bozulmasına karar verildiği,
./..
-6-
…. 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06/10/2017 tarih ve 2017/125/2017/438 Karar sayılı ilamıyla, sanık ile müşteki arasında anlaşma sağlanamadığından uzlaştırma hükümlerinin uygulanamadığı ve sanık hakkında 1- TCK 106/1, 43/1, 62 md 6 Ay 7 Gün Hapis ve TCK 53/1 ve 2- TCK 125/1, 43/1, 62 md 2 Ay 28 Gün Hapis ve TCK 53/1 md cezalandırılmasına karar verildiği,
Hüküm sanık tarafından temyiz edildiği ve yapılan temyiz incelemesinde, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13/09/2018 gün ve 2018/2412 Esas, 2018/14391 Karar sayılı kararıyla sair temyiz itirazların reddine, ancak CMK’nın 253. maddesinin dördüncü fıkrasında, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacının, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacağı, uzlaştırmacının, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabileceği düzenlenmiş, şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılacağı belirtilmiştir. Eğer uzlaştırmacı taraflara ulaşamamış ise ancak açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla uzlaşma teklifinde bulunabilecektir. Uzlaştırmacının tarafların bulunduğu yerdeki uzlaştırma bürosuna talimat yazma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Uzlaştırmanın yargı işlemi niteliğinde olduğu nazara alındığında anılan fıkrada sözü edilen açıklamalı tebligat, kazai mercilerce yapılacak tebligatı düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacak olan tebligattır ve normal posta yoluyla bu işlem gerçekleştirilemeyecektir. Açıklamalı tebligat ya da istinabe işlemi ancak uzlaştırmacıya görev veren uzlaştırma bürosu aracılığıyla yerine getirilebilecektir.
Bu açıklamalar karşısında, uzlaşma teklif formlarının müşteki …’a iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği anlaşıldığından, uzlaşma tekliflerinin taraflara yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmadığı gözetilmeden, yargılamaya devamla sanığın mahkumiyetine hükmolunması, usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün bozulmasına karar verildiği,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13/09/2018 gün ve 2018/2412 Esas, 2018/14391 Karar sayılı bozma kararının hukuka aykırı nitelikte olduğu,
Müşteki …’a yönelik Uzlaştırmacı Selma Altun tarafından gönderilen uzlaşma çağrı tutanağı, taahhütlü posta ile gönderildiği ve 07/07/2017 tarihinde gönderilen çağrı tutanağı ve uzlaşma teklif formu 08/07/2017 tarihinde müşteki …’e teslim edildiği ve sonrasında haber alma kartı 11/07/2017 tarihinde Uzlaştırmacı Selma Altun tarafından teslim alındığı ve tebligatı alan müşteki Hamdi Turan’ın kendisine yapılan uzlaştırma teklifinden haberdar olduğu,
Müştekiye yapılan tebligat sonrasında, 5 Ağustos 2017 günlü ve 30145 sayılı Resmî Gazete yayımlanan Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin ortak hükümler başlıklı beşinci bölümün 29/3 maddesinde, Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir. şeklinde hüküm bulunduğu,
Bunun dışında tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerince yapılabileceğine ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı,
./..
-7-
Uzlaştırmacı Selma Altun’un müşteki Hamdi Turan’a gönderdiği uzlaşma çağrı tutanağında, kendisinin uzlaştırmacı olarak görevlendirildiğini çağrı kağıdının, 3 gün geçtikten sonra uzlaştırma teklifinin reddedilmiş sayılacağı bildirilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 32 maddesine göre, “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. şeklinde hüküm içermektedir. Müştekinin kendisine yapılan tebligattan haberdar olduğu posta alındı makbuzundan anlaşılmaktadır.
Bu itibarla müşteki C.M.K’nun 253/4 maddesi kapsamında 3 günlük yasal süre içinde uzlaşma teklifine yönelik bir açıklamada bulunmadığı uzlaşma teklifini reddettiği anlaşılmakla, Yüksek Dairenin, uzlaşma tekliflerinin taraflara 7201 sayılı yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmadığı şeklindeki bozma kararının hukuka aykırı nitelikte olduğu,
Bu durumda Yüksek Dairece, müştekiye yönelik tebligatın 7201 sayılı yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmaması müştekinin tebligattan haberdar olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır. şeklinde ilamda eleştirinin yer alması,
Bunun dışında, sanık hakkında hakaret suçundan TCK 125/1, 43/1, 62 md hüküm kurulduğu ve sonuç cezanın neticeten 3 Ay 3 Gün olarak hükmedilmesi gerekirken 2 Ay 28 Gün olarak eksik tayin edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş isede, Bu durumun 1412 sayılı C.Y.Yasasının 326/son maddesince ilk hüküm sanık tarafından temyiz edildiği ve eksik hapis cezası tayin edilmesinin kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek Yüksek mahkemece verilen ilamda bu husus eleştiri yapılarak kararda yer olması ve sanık hakkında verilen hükmün onanması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamına göre,
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13/09/2018 gün ve 2018/2412 Esas, 2018/14391 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına,
3- …. 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06/10/2017 tarih ve 2017/125/2017/438 Karar sayılı ilamıyla, sanık ile müşteki arasında anlaşma sağlanamadığından uzlaştırma hükümlerinin uygulanamadığı nedenle, sanık hakkında 1- TCK 106/1, 43/1, 62 md 6 Ay 7 Gün Hapis ve TCK 53/1 ve 2- TCK 125/1, 43/1, 62 md 2 Ay 28 Gün Hapis ve TCK 53/1 md cezalandırılmasına ilişkin kararın,
Müşteki Hamdi Turan’a yönelik tebligatın 7201 sayılı yasaya uygun şekilde ve yöntemince yapılmaması müştekinin tebligattan haberdar olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Bunun dışında, sanık hakkında hakaret suçundan TCK 125/1, 43/1, 62 md hüküm kurulduğu ve sonuç cezanın neticeten 3 Ay 3 Gün olarak hükmedilmesi gerekirken 2 Ay 28 Gün olarak eksik tayin edilmesi ilk hükmün sanık tarafından temyiz edildiği anlaşılmakla aleyhe bozma yasağı kapsamında bozma nedeni yapılmamıştır şeklinde eleştiri yapılarak verilen hükmün ONANMASINA,
4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.
İsteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
./..
-8-
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraza müştekiye yönelik uzlaştırma tebligatının hukuken geçerli olup olmadığına ve hakaret suçundan verilen hapis cezasının eksik tayin edilip edilmediğine ilişkindir., Dairemizin 06/10/2017 tarihli kararına ilişkindir.
III-KARAR
Uzlaşma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında,
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.”,
05/08/2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.”,
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, “Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.”,
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, “uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır.” ,
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, “Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.”,
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesinde yer alan, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.” şeklindeki,
Aynı Kanun’un 21/1-2. maddesinde yer alan, ” Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
./..
-9-
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da öncelikle 7201 sayılı Kanun’un 10/1. maddesi uyarınca muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa aynı Kanun’un 10/2. maddesi gereğince muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin mernis adresi olduğunu belirtmeden tebliğ yapması, yine tebligatın iade gelmesi durumunda bu kez tebligat parçası üzerine adresin mernis adresi olduğu ve 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca işlem yapılması belirterek tebliğ yapması gerektiği;
Somut olayda; Şikayetçi için düzenlenen davetnamenin uzlaştırmacının kendisi tarafından şikayetçinin gerekçeli kararda belirtilen adresine iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderildiği, şikayetçiye tebliğ edilmesine karşın 3 günlük yasal süre içinde uzlaşma teklifine yönelik bir açıklamada bulunmadığı gerekçesi ile uzlaşma teklifini reddettiğinin kabul edildiği anlaşılmakla; şikayetçiye yapılan tebligata ilişkin dosyada yalnızca gönderi takip çıktısının bulunduğu, tebligatın, şikayetçiye bizzat yapılıp yapılmadığı veya nasıl yapıldığı hususlarının denetime açık şekilde tebligat parçalarının bulunmadığı, uzlaşma teklifinde bulunulacak şikayetçi ve sanığa Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 29. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen başka iletişim araçları kullanılarak ulaşılmaya çalışılmadan, ulaşılamaması halinde ise uzlaştırma bürosu aracılığıyla usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmasını sağlamak üzere uzlaştırmacı tarafından büroya teklif formları tevdi edilmeden, nihayetinde usulüne uygun bir uzlaştırma işlemi gerçekleştirilmeden uzlaşma sağlanamadığı gerekçesiyle düzenlenen rapora istinaden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği,
Bunun dışında, sanık hakkında hakaret suçundan TCK 125/1, 43/1ve 62 maddeleri uyarınca hüküm kurulması karşısında, sonuç cezanın neticeten 3 Ay 3 gün olarak belirlenmesimesi gerekirken 2 Ay 28 gün olarak eksik tayin edilmiş ise de, bozma kararının içeriği ve başkaca yönleri incelenmeksizin hükümlerin bozulmasına karar verilmesi birlikte değerlendirildiğinde,
Dairemizin 13/09/2018 gün ve 2018/2412 esas, 2018/14391 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
LG