Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2018/6536 E. 2019/838 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6536
KARAR NO : 2019/838
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ve katılanın yüzüne karşı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken itiraz süresinin ”tefhim” yerine ”tebliğ veya tefhim” tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığı ve kararın da taraflara tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
2-Kabule göre ise;
a-Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiilerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak Anayasa’nın 141/3. ve 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK’nın 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
b- 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
-2-
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.