Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2018/5070 E. 2018/20317 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5070
KARAR NO : 2018/20317
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Hükmün açıklanmasına esas teşkil eden TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen suça ilişkin, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlendiği kabul edilerek hükümler açıklanmış ise de; UYAP üzerinden yapılan incelemede, ihbara konu Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/153 Esas, 2014/576 Karar sayılı dosyasında, TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun tarafların uzlaşması nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verildiği ve kararın 03/01/2018 tarihinde kesinleştiği, belirtilen bu nedenden dolayı hükümlerin açıklanamayacağı anlaşılmakla, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Kabule göre de; sanık hakkında verilen ve CMK’nın 231. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hükümden sonra deneme süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle duruşma açılarak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması, Yargıtay incelemesine tabi olan ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanan hüküm olması karşısında; kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan Anayasa’nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK’nın 34, 230, 232 ve 289/1-g (1412 sayılı CMUK’nın 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak hükmün gerekçesiz bırakılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.