Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2018/4650 E. 2021/16095 K. 27.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4650
KARAR NO : 2021/16095
KARAR TARİHİ : 27.05.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, katılan

K A R A R

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2015/16-873 Esas ve 2018/145 Karar sayılı 03.04.2018 tarihli kararında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtaratın ileriye yönelik ve takdir yetkisini sınırlamayan bir bildirim niteliği taşıdığı, bu sebeple “TCK 52/4. maddesi gereği ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” şeklinde infazda tereddüte yol açacak ve infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulmadığı takdirde, yalnızca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtaratına hükümde yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığının belirtilmesi karşısında, bu husus bozma sebebi yapılmayarak ve tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Bozma kararı sanık lehine olsa dahi, bozmadan sonra yapılan yargılamada yerel mahkemece sanık, katılan ve varsa müdafi ve vekillerine duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, duruşmadan haberdar olmaları sağlanmalıdır. Sanığa duruşma gününü bildirir davetiyeye ilişkin, muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı hususları belirtilmeden ve haber bırakılan komşunun kimliğine dair bir bilgi bulunmadan, aynı zamanda son beyan ettiği adresten farklı bir adrese de yapılması nedeniyle yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilmeksizin, sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
2) Kabule göre de;
Sanığın aşamalarda, katılanın kendisini telefonla sürekli olarak rahatsız etmesi üzerine iddianamede belirtilen mesajı gönderdiğini beyan etmesi ve katılan ile arasındaki görüşme kayıtlarının getirtilerek incelenmesini talep etmesi karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK’nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı ve sanık … ve katılan …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.