Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2018/2450 E. 2021/9336 K. 16.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/2450
KARAR NO : 2021/9336
KARAR TARİHİ : 16.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve suçtan zarar gören Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının temyiz talebi, katılma isteği niteliğinde kabul edilerek, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan, vekilinin de katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verilerek dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,,
5275 sayılı Kanun’un 108/3. maddesinde, ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı hususu düzenlenmiş olup, mahkemece sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanan ilam tekerrüre esas alınmayarak, 5275 sayılı 108/3. maddesine aykırı olarak cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılmayacağı ve sanık hakkında tekerrüre esas alınan … 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/744 Esas ve 2009/265 Karar sayılı mahkûmiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK’nın 106/1. maddesi 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu olduğu ve CMK’nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması hususunun infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda, sanığın kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsuru olan ısrar ögesinin ne şekilde gerçekleştiğinin ve sanığın kastının ne şekilde sırf huzur ve sükunu bozma özel kastı olarak kabul edildiğinin yöntemince açıklanmadan yetersiz ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.