Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2017/868 E. 2017/5673 K. 23.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/868
KARAR NO : 2017/5673
KARAR TARİHİ : 23.02.2017

Tehdit suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine dair Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 08/12/2011 gün ve 2011/259 esas, 2011/694 karar sayılı hükmün sanık müdafi tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 17/02/2015 gün ve 2013/34901 esas, 2015/2705 sayılı kararıyla,
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık …’a yükletilen tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık …’a yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı.
Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık … hakkında, TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nin 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümlerde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlardan (b) ibaresi çıkartılarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a-Sanıkların, gece 01.00 sıralarında, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutad yerlerden olan otele geldikleri ve resepsiyon görevlisi olan mağdur …’ın kapıyı açıp kendilerini buyur etmesi sonrasında, aralarında çıkan tartışmada silahla tehditte bulunduklarının anlaşılması karşısında, TCK’nin 116/2 maddesinde öngörülen suçun maddi unsurlarından olan konu öğesinin bulunmadığı gözetilmeden, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
b-Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/01/2017 gün 2017/1284 sayılı yazısı ile,
Gaziantep C.Başsavcılığı’nın 09/05/2011 tarihli 2011/10068 esas sayılı iddianamesi ile; sanıkların birlikte geceyarısı müşteki …’e ait … oteline gelip resepsiyon görevlisi olan müşteki …’tan bayan istedikleri, …’un “burada öyle şey yoktur” demesi üzerine tartışma çıktığı, gürültü üzerine üst katta olan müşteki …’in resepsiyona indiği, sanıklardan …’ın üzerinde taşıdığı silahı müştekilere doğrultup müteakiben silahın elinden alınmasının istenilmesi üzerine tehdit amaclı olarak iki el ateş ettiği, diğer sanık …’ın ise, tehdit eylem sırasında sanık …’ın yanında bulunup tehdit eylemine iştirak ettiği, sanık …’ın üzerinde taşımış olduğu silahın ruhsatsız olup 6136 sayılı yasa kapsamında bulunduğu ve sanık … hakkında 1- 6136 sayılı Kanunun 13/1, 53/1 md, TCK’nın 106/2-a, 43, 106/3, 53/1 md 116/2-4, 151/1, 53, 54, 58 md ve diğer sanık … hakkında, 6136 sayılı kanunun 13/1, TCK 106/2-a, 43, 116/2-4, 53, 54, 58 maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2011 tarihli ve 2011/259 Esas ve 2011/694 sayılı kararı ilamıyla, 1- TCK 106/2-a, 43/2, md 2 yıl 7 ay 7 gün hapis ve TCK 53/1, 58/6 md 2- TCK 116/1-4, 119/1-c md 2 yıl hapis ve TCK’nın 53/1, 58/6 (sanık … ve … hk) 2- 6136 sk 13/1 md 1 yıl 6 ay hapis ve 70 gün Adpc ve TCK’nin 52/2 md 1400 TL Adpc TCK 53/1, 58/6 md ( sanık … hk) cezalandırılmalarına karar verildiği,
Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin bu kararı sanıklar tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 17/02/2015 tarih ve 2013/34901 Esas, 2016/2705 Karar sayılı kararıyla sanıklar … hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve silahla tehdit
suçlarından diğer sanık … hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararının TCK 53/1-b maddesinde yer alan kısımların hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
İşyeri dokunulmazlığını bozma suçundan yapılan temyiz incelemesinde suçun yasal öğelerinin oluşmadığı kabul edilerek sanıklar hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına karar verildiği,
Bozma ilamı sonrasında, Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/177 Esas ve 2016/318 Karar sayılı ilamıyla her iki sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan beraat kararı verildiği,
Sanık … 19/10/2016 tarihli itiraz dilekçesiyle, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 17/02/2015 gün ve 2013/34901 Esas, 2016/2705 Karar sayılı kararıyla hakkında silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve hükmün itirazen incelenerek hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulması istemiyle karar düzeltme talebinde bulunduğu,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 17/02/2015 tarih ve 2013/34901 Esas, 2016/2705 Karar sayılı kararıyla sanık … hakkında silahla tehdit suçundan verilen düzeltilerek onama kararının hukuka aykırı olduğu ve sanığın aynı yargı çevresinde başka suçtan cezaevinde hükümlü bulunan sanığa duruşmadan bağışık tutulma isteği sorulmayıp, sanığın yokluğunda yargılamaya devamla mahkumiyet kararı verilerek CMK’nın 196/1. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün itirazen bozulmasına karar verilmesi istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ: İtiraza konu uyuşmazlık; aynı yargı çevresinde başka suçtan cezaevinde hükümlü bulunan sanığa, duruşmadan bağışık tutulma isteği sorulmayıp, sanığın yokluğunda yargılamaya devamla mahkumiyet kararı verilerek CMK’nın 196/1. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığına ilişkindir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun “sanığın duruşmadan bağışık tutulması” başlıklı
(1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.
(2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur.
(3) Sorgu tutanağı duruşmada okunur.
(4) Yukarıdaki fıkralar içeriğine göre sanığın aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle sorgusunun yapılabilmesi olanağının varlığı hâlinde bu yöntem uygulanarak sorgu yapılır.
(5) Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın,
sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir.
(6) Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir. hükmünü içermektedir.
Bu madde, duruşmada hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin C.M.K’nun 193/1. maddesinin istisnası olarak sanığın duruşmadan bağışık tutulması halleri düzenlemektedir.
C.M.K’nun 196/1. maddesi uyarınca sanığın duruşmadan bağışık tutulabilmesi için mahkemece sanığın sorgusunun yapılmış olması ve sanığın ya da vekilinin talepte bulunması ve mahkemece bu durumun kabul edilmesi ve uygun bulunması koşuluyla gerçekleşmektedir. Sorgusu yapılmamış olan sanık ve müdafii bağışık tutma kararı verilmesini isteyemez.
Hakim, takdir hakkı kullanılarak duruşmadan bağışık tutma konusunda, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Mahkeme karar verirken sanık hakkında yokluğunun, olası bir zarar doğurup doğurmadığı ve maddi gerçeği ortaya çıkarılması bakımından olası etkileri gözönüne alınarak bu husustaki talep karara bağlanmalıdır.
Duruşmadan bağışık tutulan sanık duruşma süresince hazır bulunmayacağı gibi gerekli gördüğü oturumlara katılma hakkı da bulunmaktadır. Ayrıca Mahkemece sanığın duruşmada hazır bulunmasını gerekli gördüğü takdirde “duruşmadan bağışık tutma” kararını kaldırılarak sanığın hazır bulunmasına karar verebilir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, maddi olayda, sanıkların birlikte geceyarısı müşteki …’e ait … oteline gittikleri ve resepsiyon görevlisi olan müşteki …’tan bayan istedikleri, …’un ” burada öyle şey yoktur ” demesi üzerine tartışma çıktığı, gürültü üzerine üst katta olan müşteki …’in resepsiyona indiği, sanıklardan …’ın her iki elinde bulunan tabancaları müştekilere doğrulttukları, müşteki …’un sanık …’ın elindeki tabancayı aldığı, bunun üzerine telaşlanan sanık …’ın dışarıya kaçtığı ve bu esnada otelin girişine 2 el ateş ederek camekanın altındaki saca zarar verdiği, olay yerine gelen polisin sanık …’i ve … marka tabancayı ele geçirdiği, diğer sanık …’ın arabayla kaçtığı, ancak bir ağaca çarparak kaza yaptığı bu kez yaya kaçtığı şeklinde gerçekleşen eylemler sonucunda,
Sanıklar hakkında açılan kamu davası ve yapılan yargılamada, sanık …’ın ilk oturuma katılmadığı daha sonra Mahkemece verilen ara karar sonucunda, sanık …’in cezaevinde olma ihtimali dikkate alınarak günsüz olarak mahkememizde hazır bulundurulmasının cezaevi müdürlüğünden istenilmesine, sanık …’in cezaevinde olmama ihtimali dikkate alınarak eğer cezaevinde değilse hakkında savunmasının alınması amacıyla yakalama emri düzenlenmesine, Bu nedenle duruşmanın 08/12/2011 gününe bırakılmasına karar verildiği,
Sanığın Gaziantep H Tipi Kapalı cezaevinde olduğu anlaşıldığından, sanık günsüz mahkemede hazır bulundurulduğunun anlaşıldığı ve mahkemece duruşma günü 08/12/2011 olmasına karşın sanığı 05/10/2011 tarihinde duruşma açıldığı, sanığa 191/3-b -c md ile 147/1. md yazılı hakları hatırlatıldığı ve sorgusunun yapıldığı, ancak sanığa C.M.K’nun
196/1. maddesinde yazılı duruşmadan bağışık tutulmasına ilişkin isteminin sorulmadığı ve sonrasında sanık …’a C.M.K’nun 226. maddesince iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan TCK 119/1-c maddesince ek savunma hakkı verilerek duruşmanın sona erdirildiği ve duruşma önceden belirlenen 08/12/2011 tarihine bırakıldığı,
Sanık hakkında hüküm verildiği 3. oturum günü olan 08/12/2011 tarihinde, sanık …’ın Gaziantep H Tipi Kapalı Cezaevinden duruşmaya getirtilmeden bu konuda cezaevi idaresine, herhangi bir müzekkere yazılmadan hüküm kurulduğu dosya kapsamı ve uyap kayıtlarından anlaşılmakla,
Aynı yargı çevresinde başka suçtan cezaevinde hükümlü bulunan sanık …’a duruşmadan bağışık tutulma isteği sorulmayıp, sanığın yokluğunda yargılamaya devamla mahkumiyet kararı verilerek CMK’nın 196/1. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 17/02/2015 tarih ve 2013/34901 Esas, 2016/2705 Karar sayılı düzeltilerek onama kararına itiraz edilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM:Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya kapsamına göre,
1-İtirazımızın KABULÜNE,
2-Yargıtay 4 .Ceza Dairesinin 17/02/2015 tarih ve 2013/34901 Esas, 2016/2705 Karar sayılı ilamıyla sanık … hakkında silahla tehdit suçundan verilen düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3-Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2011 tarihli ve 2011/259 Esas ve 2011/694 sayılı kararı ilamıyla silahla tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararının, aynı yargı çevresinde başka suçtan cezaevinde hükümlü bulunan sanık …’ın duruşmadan bağışık tutulma isteği sorulmayıp, sanığın yokluğunda yargılamaya devamla mahkumiyet kararı verilerek CMK’nın 196/1. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden hükmün itirazen BOZULMASINA,
4-İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi,
İtirazen arz ve talep olunur, isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü,
İTİRAZIN KAPSAMI:
İtiraz, sanık hakkında tehdit suçundan açılan dava üzerine Gaziantep 12. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kurulan hükümde sanık …’ın TCK’nın 1062-a, 43, 62 maddeleri geriğince 2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair hükümde, sanığın CMK’nın 196/1. maddesine aykırı olarak aynı yargı çevresi içinde başka suçtan hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu halde duruşmadan bağışık tutulma isteyip istemediği sorulmadan, duruşmaya da çağrılmayıp yokluğunda yargılamaya devam edilerek savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulduğundan kararın bozulması gerekirken onanmasına dair Dairemizin 17/02/2015 tarihli kararının kaldırılarak bozulmasına ilişkindir.

KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 17/02/2015 gün ve 2013/34901 esas, 2015/2705 sayılı kararının itiraz nedeniyle sınırlı KALDIRILMASINA,
Sanık hakkında TCK’nın 106/2-a maddesine göre açılan dava üzerine yürütülen yargılamada, aynı yargı çevresi içinde başka suçtan hükümlü olarak bulunduğunun dosya içeriğine göre sabit olun sanığın duruşma harici getirtilerek sorgusu yapıldığı sırada kendisinden duruşmadan bağışık tutulmayı isteyip istemediği sorulmadığı gibi, duruşma günü çağrılmadan yokluğunda yargılamaya devam edilerek CMK’nın 196/1. maddesi hükmüne aykırı davranılmak suretiyle karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, itiraz bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/02/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.